İdarecilerin bir hiç uğruna yaptıkları ve sonuçları
Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü'nün yazısı....
Her nesnenin bir sonu olduğu gibi insan hayatının da bir sonu vardır. Hele hele belirli bir yaştan sonra hem kendisi hem de çevresi işin bir an önce bitmesini arzular hale gelmektedir. İnsan hayatının sonu olur da yöneticiliğin sonu olmaz mı? Nice kudretli yöneticilerin duvarlardaki resimlerini gördükçe vay be kimler gelmiş kimler gitmiş demekten kendinizi alamazsınız.
Sevgili okurlar, bu dünyadan nice sultanlar geldi nice sultanlar geçti. Birçoğunun hikayesini dinledik ve kitaplarda okuduk. İster dünya tarihine ister kendi tarihimize bakalım, hepsinde de çok güçlü ve donanımlı liderlerin gelip geçtiğini görürüz. Her birini farklı yönleriyle tanıyor, seviyor, eleştiriyor veya nefret ediyoruz. Kimileri gök kubbede hoş bir sada bıraktı, kimileri de günümüze kadar uzanan kin ve nefret tohumları saçtı. Öbür dünyaya göçerken de kimilerine kefen nasip oldu, kimilerine ise olmadı. Yani bu dünyaya elbisesiz geldiler ve öte dünyaya da elbisesiz gittiler. Kimilerinin yarım işleri kaldı, kimileri ise birçok işe hiç başlayamadan gitti. Kuran-ı Kerimin yüce ifadesiyle; “Onlar birer ümmetti, (gelip) geçti. (O ümmetlerin) kazandığı kendilerinin, sizin kazandığınız da sizindir ve siz onların işlemiş olduklarından mes’ûl de olacak değilsiniz.”
Bu açıklamalardan sonra bir de günün anlam ve önemine uyan bir hikaye anlatalım. Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde kudretli bir vali varmış. Öyle ki her babayiğit valinin burnundan kıl alamaz, destursuz huzuruna çıkamazmış. Atıyla bir şehre girdi mi etrafında saygıyla el pençe divan duran binlerce kişi kırk büklüm olurmuş. Yine bir gün ihtişamla bir şehre girmiş ve etrafında pervane olanları gördükçe sevinçten içi içine sığmaz olmuş. O da ne! Bir köşede kendi halinde oturmuş ve kimseyi takmayan birine gözü takılmış.
Canı sıkkın bir şekilde kendisine saygı duymayan ve yokmuş gibi davranan adamın yanına gitmiş. Atının üzerinden inme gereği dahi duymadan adama, bre densiz sen benim kim olduğumu bilmiyor musun, söyle bakalım sen kimsin?
Bu cevap ve umursamaz tavır, valiyi iyice şirazeden çıkarmış. Vali adama tekrar; ne demek hiç, senin adın, şanın, unvanın yok mu bre gafil demiş.
Adam bu sefer valiyi hesaba çeker gibi, peki senin şanın şöhretin, makamın ve mevkiin var mı diye sormuş.
Vali sen kim oluyorsun da şehrin valisini hem tanımayıp hem de küstahça sorular soruyorsun demiş.
Adam küstahça soruları arka arkaya sıralamış ve demiş ki peki valilikten sonra ne olacaksın? Vali hem kızmış hem de cevap vermek istemiş ve demiş ki sadrazam olacağım.
Adam bu defa da peki daha sonra ne olacaksın diye sormaz mı?
Artık valinin sıralayacağı makam kalmadığı için vali şaşırmış bir şekilde “hiiiç” demiş.
Adam valiye “be hey ahmak vali, daha niye kabarıyorsun! Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: “Hiçlik makamında!”
Mevlana ise hiçlik makamında olduğunu şöyle anlatmış: “Sen benim bu alemde ünümü duymadın mı hiç? Ben bir hiçim, hiç!”
O zaman biz soralım. Bir hiç uğruna hem dünyanızı hem de ahiretinizi berbat etmeye değer mi?
Unutmayın kalp her zaman doğruya işaret eder. Yaptıklarınız yanlışsa kalbiniz daralır, içiniz sıkışır. Şayet ne kadar yanlış yaparsanız yapın kalpte sıkışma olmuyorsa biliniz ki vakit çok geç. Daha fazla vakit kaybetmen acilen Davut (A.S.) tövbesine koşunuz. Yoksa acı sonunuza hiçbir şey çözüm olamaz. Ben kısa anlattım siz hem örnekleri çoğaltın hem de uzun uzun düşünün.
Muhsin Yazıcıoğlu’nu da rahmetle anarak bir alıntı yapalım; “2 saniye sonrasına garantisi olmayan bir hayat yaşıyoruz. Böyle bir hayat için fırıldak olmaya değmez. Ben fırıldaklık istemem” diyerek nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilerek yaşadı ve kimseye boyun bükmeden dimdik durarak sonunda sevdiğine kavuştu. Ne dersiniz, bir hiç uğruna bunca fırıldaklığa değer mi?
Benzer Haberler
İdarecilerin bir hiç uğruna yaptıkları ve sonuçları
Asgari ücrette milyonların beklentisini boşa çıkaran zam tablosu
Resmi Gazete'de bugün ( 14.11.2025)
Resmi Gazete'de bugün ( 13.11.2025)
Gümüş 3 haftanın zirvesinde
Altın yükselişe geçti: Bankacılık devinden yeni tahmin geldi.
Resmi Gazete'de bugün ( 11.11.2025)
Resmi Gazete'de bugün ( 10.11.2025)