Mazeretsiz olarak işe gelmeyen bir kamu görevlisi istifa etmiş sayılır mı?
Mazeretsiz olarak işe gelmeyen bir kamu görevlisi istifa etmiş sayılır mı? İşte Danıştay'ın bu konuda vermiş olduğu emsal karar... Kaynak: sgkrehber.com
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/1063 E. , 2022/4036 K. "İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1063
Karar No : 2022/4036
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca görevlendirme süresi bitişini müteakip mazeretsiz ve kesintisiz olarak 10 gün görevine başlamadığından bahisle 28/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin 18/02/2016 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2547 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 1. fıkrası uyarınca geçici görevli sayılarak … Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bölümünde araştırma yapmak amacıyla görevlendirilmesinden önce kadrosu … Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yüksek Okulunda bulunan davacının, bu görevin sona ermesinden sonra, kadrosunun bulunduğu Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yüksek Okulunda görevine devam edeceği hususunun açık olduğu, dolayısıyla davacının nerede göreve başlayacağı konusunda bir belirsizlik bulunmadığı, bu sebeple de ayrıca bir görev yeri bildirimi ve tebligata gerek olmaksızın … Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yüksek Okulunda kadrosunda görevine devam etmesi gerektiği, 14/12/2015-22/01/2016 tarihleri arasında özürsüz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediği tartışmasız olan davacının, görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; Mahkeme kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, eksik inceleme ile karar verildiği, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca görevlendirme süresi bitişini müteakip mazeretsiz ve kesintisiz olarak 10 gün görevine başlamadığından bahisle 28/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 'Özlük hakları' başlıklı 62. maddesinde; "Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır." hükmü yer almakta olup, 'Yönetmelikler' başlıklı 65. maddesinin 9. fıkrasında öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemlerinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği hususu kurala bağlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 21/08/1982 tarih ve 17789 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 'Görevinden Çekilmiş Sayma' başlıklı 10. maddesinin (c) fıkrasının ilk halinde "İzinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevi kesintisiz 10 gün terk etmek, kısmi statüde bulunanlar için ise kesintisiz 40 saat veya daha fazla göreve devamsızlık göstermek" fiili görevinden çekilmiş sayma cezasını gerektiren eylemlerden sayılmış olup, 29/01/2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile anılan madde mülga edilmiş; Yönetmelik de 20/10/2017 tarih ve 30216 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik ile kaldırılmıştır.
Aynı Yönetmeliğin 'Kademe İlerlemesinin Durdurulması' başlıklı 9. maddesinin (b) fıkrasında; "İzinsiz veya kurumlarca kabul edilen özürü olmaksızın kesintisiz 3-9 gün veya kısmi statüde bulunan öğretim üyeleri için 12-36 saat devamsızlık göstermek" fiili kademe ilerlemesinin durdurulması gerektiren eylemlerden sayılmış olup 'Kamu Görevinden Çıkarma' başlıklı 11. maddesinin (c) fıkrasında; "İzinsiz veya kurumlarınca kabul edilebilir özrü olmaksızın bir yıl içinde toplam olarak devamlı statüde olanlar için 20 gün göreve gelmemek, kısmi statüde olanlar için 80 saat devamsızlık göstermek" fiili ise kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren eylemlerden sayılmıştır.
2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 'Uygulanacak diğer kanun hükümleri' başlıklı 20. maddesinde; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Öğretim elemanlarının atanma usulleri ve süreleri ile yürütecekleri görevlerinin nitelikleri 2547 sayılı Kanunda, diğer özlük hakları da 2914 sayılı Kanunda düzenlenirken ilgililerin görevlerinden çekilme isteğinde bulunma ya da bulunmuş sayılma şeklinde kendi iradelerine bağlı olarak sonlandırmalarına ilişkin açık bir Yasa kuralına yer verilmemiş olup, 2547 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan ve yukarıda alıntısı yapılan Yönetmelikte izinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevi kesintisiz 10 gün terk etme hali disiplin hukuku kapsamında bir yaptırıma bağlanmış, ilgili hüküm daha sonra 29/01/2014 tarihli değişiklikle mülga edilmiştir.
Öncelikle, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için 657 sayılı Kanun'un 94. madde hükümlerinin davacı hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'Çekilme' başlıklı 94. maddesinde; "Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır. Çekilmek istiyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir. Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartiyle bir ay kaydına tabi değildirler." hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanunun 'Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller' başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendinde; "Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" eylemi aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, (D) bendinin (b) alt bendinde; "Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek," eylemi kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, (E) bendinin (d) altbendinde ise; "Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek" eylemi Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Diğer taraftan; 2547 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi öğretim elemanlarının Kanunda tanımlanmış olan görevleri ile 657 sayılı Kanuna tabi memurların yürüttükleri kamu hizmetinin farklı niteliklerde olduğu açıktır.
Yasa koyucu tarafından, bu farklılık gözetilmek suretiyle, 2547 sayılı Yasada öğretim elemanları açısından göreve devamsızlık hali için bir idari tasarruf öngörülmeyerek ilgili Yönetmelik ile disiplin cezasına tabi kılındığı anlaşılmakla birlikte; disiplin cezası şeklinde tesis edilecek bir işlem ile idari bir tasarruf niteliği taşıyan işlemin oluşturulma süreci ve ilgilisi açısından oluşturacağı hukuki sonuçların etkileri birbirinden farklıdır. Bu çerçevede, Yönetmelik kapsamında disiplin cezası uygulanması gereken uyuşmazlığın, daha farklı sonuçları olan idari bir tasarrufa konu edilmesi hukuka uygun olmayacaktır.
Bu durumda; davacı hakkında Yönetmelik uyarınca yapılacak bir soruşturma ile fiilinin sübut bulup bulmadığı hususunun tespit edilerek, işlem tesis edilmesi gerekirken; 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi Kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Benzer Haberler
Hasan Yücel’in Genel Müdürü olduğu TÜMAD madencilik üç ödülü birden aldı
Sağlık Bakanlığı 13 uzman yardımcısı alacak
İşçinin hangi miktardaki devamsızlığı halinde iş akdi tazminatsız fesih edilebilir?
ALES/3 sınav sonuçları açıklandı
TÜİK’in formülüyle asgari ücret 50 bin 129 TL’ye ulaşıyor
Taşeron işçi komisyonda asgari ücret ile nasıl geçinemediğini anlatacak?
Resmi Gazete'de bugün (06.12.2024)
Çiftçi ve esnafa destekler devam edecek! Bakanlık iddialara yanıt verdi