Personele ilişkin düzenlemeleri de içeren torba kanun teklifinin tam metni
Ekonomi dahil birçok düzenlemeye ilişkin kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu.
GENEL GEREKÇE
Kanun Teklifi ile ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkı sağlamak amacıyla;
Ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi,
İhracatın desteklenmesiyle büyümeye katkıda bulunulması,
Ülkemize döviz girdisi sağlamak suretiyle dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlanması,
Türk lirası enstrümanlara yatırım yapılmasının teşvik edilmesi,
Mükellef haklarının korunması ve vergiye gönüllü uyumun artırılması,
Gelişen teknolojiden yararlanılarak bazı uygulamaların elektronik ortama taşınması,
Vergi güvenliğinin sağlanması,
Bazı indirimlerin kaldırılması,
Anayasa Mahkemesi kararlarına uyumun sağlanması yönünde bazı vergisel düzenlemeler yapılmakta ve yıl sonunda süresi bitecek bazı düzenlemelerin süresinin uzatılması önerilmektedir.
Bu çerçevede hazırlanan Teklifte;
- Ülkemize döviz getirilmesini teşvik etmek üzere;
Yurt dışından elde edilen kar paylarının tamamının Türkiye’ye getirilmesi şartı ile bu kazançların yarısının gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi,
Yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, eğitim ve sağlık gibi hizmetlere uygulanan %50 kazanç indiriminin, kazancın tamamının Türkiye’ye getirilmesi şartıyla %80’e çıkarılması,
- İhracatın desteklenmesi amacıyla, aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerine ilişkin kazançlarda da beş puanlık kurumlar vergisi indirimi uygulanması,
- Vergiye gönüllü uyumun artırılması için,
Gerçek kişilere; sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden elde ettikleri kazançlar için sağlanan vergilendirme kolaylığının, internet ve benzeri elektronik ortamlardan elde edilen gelirlere de uygulanması sağlanarak mevcut istisnanın kapsamının genişletilmesi,
Nüfus idarelerinin re’sen yapmış oldukları düzeltme işlemleri neticesinde ticaret ve tapu sicilinde yapılacak düzeltme işlemlerinde harç istisnası sağlanması,
- Vergi güvenliğinin sağlanmasına hizmet etmek üzere,
Motorlu araç ticareti yapanlar arasında yapılan sözleşmelerin noterde düzenlenmesinin sağlanması,
Yurt içinden serbest bölgelere yapılacak teslimlerde özel tüketim vergisinin ihracat istisnası kapsamında olmadığının açıklığa kavuşturulması,
- İndirimlerin azaltılması kapsamında;
İhracat, yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve taşımacılık işlerinde yurt dışından elde edilen kazançlara yönelik olarak belgeye dayanmaksızın uygulanan götürü gider indiriminin kaldırılması,
KDV iadelerinde iade hakkının kısmen veya tamamen kaldırılması veya yeniden koyulması hususunda Cumhurbaşkanına yetki verilmesi,
Konut kredilerine yönelik BSMV istisnasının bir konutla sınırlandırılması,
- Bağlama kütüğü harçlarının artırılarak yıllık alınması ve bazı liman harçlarının yeniden belirlenmesi,
- Gelir ve kurumlar vergisi tevkifat oranlarına ilişkin yetki düzenlemeleri yapılması,
- İhracatçılar lehine münhasıran ihracat kredileri için kefalet vermek amacıyla kurulan Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketine muafiyet tanınması,
- Banka ve finans kurumlarınca 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesi,
- Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde gerekli düzenlemelerin yapılması,
- Menkul malların fiili hacizlerinde kullanılan haciz tutanaklarının elektronik ortamda düzenlenebilmesi,
- 31 Aralık 2023 tarihinde sona erecek bazı hükümlerin süresinin uzatılması
yönünde düzenlemeler önerilmektedir.
Diğer taraftan,
- Tütün ve alkollü içkilerin üretim ve satışında, kaçakçılık fiillerinden soruşturma ve/veya kovuşturma başlatılması durumunda, faaliyetlere ilişkin verilen belgelerin askıya alınması,
- Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele kapsamında sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile ödeme kaydedici cihaza yönelik gerçekleştirilen fiiller ile ilgili soruşturma ve/veya kovuşturmanın bulunması durumunda geçici olarak faaliyetlerin durdurulması, haklarında bu suçlardan kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlara lisans verilmemesi,
- Özelleştirme programına alınan kuruluşların özelleştirilmesine ilişkin ihalelerin elektronik ortamda yapılabilmesine olanak sağlanması,
- Yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesi
Bankacılık Kanununda yer alan ve işletmelerin borçlarını yeniden yapılandırabilmelerine imkân sağlayan düzenlemenin yeniden uygulanmasına imkan sağlanması,
- Tüm şans oyunları için ikramiye dağıtım oranının üst sınırının %83’ten %93’e yükseltilmesi,
- 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremler sebebiyle Genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen yerlerde 31/12/2025 tarihine kadar kapsamı yapı malzemeleri ve yapım işleriyle sınırlı olmak üzere fahiş fiyat uygulamalarına katlı idari para cezası verilmesine ilişkin düzenleme yapılması,
- Yazılı keşide tarihinden önce çeklerin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olmasına ilişkin sürenin uzatılması,
- Anayasa Mahkemesinin kamu personeli ile ilgili çeşitli mevzuatta düzenlenen bazı hükümlerin iptaline ilişkin kararlarına istinaden düzenleme yapılması,
- Mahalli idarelerin kira sertifikası ihraçlarının Hazine ve Maliye Bakanlığının iznine tabi olması,
- Koşullu erişim yöntemiyle yayın hizmeti sunan kuruluşların yıllık net satışları üzerinden ayıracakları yüzde birbuçuk oranındaki payı Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna ödemeleri şartı getirilmesi,
- Türk taşıyıcı tarafından usulüne uygun olarak yapılmış kiralama sözleşmeleriyle kiralanan yabancı tescilli hava araçlarının da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ülke içinde, iki nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapmalarına imkan sağlanması,
gibi amaçlarla düzenlemeler yapılmaktadır.
MADDE 1- Maddeyle, 815 sayılı Kanunun uygulamada etkinliğinin sağlanması ve caydırıcılığının arttırılması amacıyla Türkiye limanları arasında kabotaj yapan gemilerin kaptanlarına ve yabancılara ait deniz taşıtlarının sahiplerine uygulanacak idari para cezasının üst sınırı arttırılmıştır.
MADDE 2- Maddede yer alan ceza miktarları güncelliğini yitirdiği için yeni eşik tutarlar belirlenmiş, bununla birlikte ceza miktarını belirleyen gros ton eşikleri de cezanın daha adaletli olması amacıyla yeniden ele alınmıştır. Uygulanacak idari para cezasının sebeplerine ulusal ve uluslararası mevzuat gereği tabi olunan belgelere sahip olunmaması hali ilave edilmiştir.
MADDE 3- Maddede yapılan değişiklik ile izinsiz yolcu taşımaları ile taşıma haddinden fazla yolcu ve yük taşınmasının can güvenliği bakımından yarattığı tehlikenin daha yüksek olması nedeniyle cezaların artırımlı uygulanması ve idari yaptırımların caydırıcılığının artırılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, maddede yapılan değişiklikle ihlalin tekrarı halinde her seferinde donatana uygulanacak idari para cezası arttığından kaptana uygulanacak cezanın da arttığı, ancak geminin kaptanının her ihlalde aynı kişi olmayabileceği dolayısıyla suçun şahsiliği ilkesi göz önünde bulundurularak kaptanın farklı olması halinde uygulanacak idari para cezasının artırımsız miktar üzerinden hesaplanacağı hususu düzenlenmiştir. Böylece kaptana şahsi olarak tekrar eden ihlaline uygun idari para cezası düzenlenecektir.
MADDE 4- Haciz işlemlerinin hızlı, etkin ve dinamik bir yapıda yürütülmesi, haciz tatbiki sırasında gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması ve gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esaslarının belirlenmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Bu kapsamda, maddeyle 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinde değişiklik yapılmakta ve haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenmesine imkân sağlanmaktadır.
Ayrıca, yeni düzenleme ile haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.
MADDE 5- Maddeyle, özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar dahil 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tâbi iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseler!, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, faaliyeti devam eden kamu bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara ait tüzel kişilerin veya bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile borcunu ödemede çok zor duruma düştüğü inceleme raporu ile tespit edilen diğer mükelleflerin, Devlete ait olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren borçlarına karşılık, mülkiyeti bu idarelere ait ve üzerinde herhangi bir takyidat bulunmayan taşınmazlarından merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince ihtiyaç duyulanlar ile 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hâzineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilecek olanların bütçenin gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmeksizin satın alınmasına imkan veren ve 31/12/2023 tarihinde sona erecek olan 6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin uygulama süresi 31/12/2028 tarihine uzatılmaktadır.
MADDE 6- Konut finansmanı sisteminin gelişmesi, hem bireylerin konut ihtiyacının karşılanması hem de inşaat ve fınans sektörleri ile bunlarla ilişkili diğer sektörlerin büyümesi ve derinleşmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda, konut finansmanı öteden beri vergisel düzenlemelerle de desteklenmiş olup; 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun
değişikliğe konu 29 uncu maddesinin (i), (r) ve (y) bentleriyle, kooperatifler aracılığıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve bankalar tarafından açılan konut kredileri ile 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci (mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A) maddesinde tanımlanan konut finansmanı kapsamında kullandırılan krediler ve yapılan sigorta işlemleri dolayısıyla lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna tutulmuştur.
Ancak, söz konusu istisna düzenlemelerinde konut finansmanı kapsamında kullandırılan kredilere yönelik herhangi bir sınırlama getirilmemesi, düşük maliyetli konut kredisi kullanmak suretiyle temel ihtiyaçtan fazla konut edinilmesinin önünü açmıştır. Öte yandan, mülga 2499 sayılı Kanunun 38/A maddesinde yer alan tanım dolayısıyla, sahip olunan konutların teminatı altında kullanılan kredilerin de konut finansmanı kapsamında sayılması, mevcut konutların teminat gösterilerek ihtiyaç kredisi kullanımının teşvik edilmesine neden olmuştur.
Sayılan nedenlerle, barınma ihtiyacının karşılanması amacını aşan konut edinimlerine ilişkin krediler ile bu kredilere ilişkin yapılan sigortalar dolayısıyla lehe alınan paraların söz konusu istisna düzenlemeleri dışında tutulmasının, istisnayla öngörülen amaçlar açısından daha uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede, madde ile istisna uygulamasına sınırlama getirilmekte olup, kredinin kullanıldığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olanların doğrudan veya kooperatifler aracılığıyla kullandıkları konut kredileri dolayısıyla lehe alınan paralar istisna kapsamı dışına çıkarılmaktadır. Bunun yanı sıra, söz konusu kredi işlemlerine ilişkin yapılan sigortalar dolayısıyla lehe alman paralar da istisna kapsamı dışına çıkarılmaktadır.
MADDE 7- Düzenlemenin mevcut durumunda, yalnızca internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içeriklerin paylaşılması suretiyle elde edilen kazançlar için istisna uygulanmaktadır.
Gelişen teknoloji sayesinde, internet ve benzeri elektronik ortamların kullanımının hayatın her alanına sirayet etmesi ile benzer faaliyetlerin sosyal ağ sağlayıcısı tanımına girmeyen elektronik ortamlar üzerinden de yapıldığı görülmekte, ancak mevcut madde uygulamasının sağladığı vergileme usulü yalnızca sosyal ağ sağlayıcısı üzerinden yapılan bahsi geçen faaliyetlere ilişkin kazançları kavramaktadır.
Bu nedenle yapılan düzenleme ile gerçek kişilerin; internet sayfası/ sitelerinde veya herhangi bir dijital platformda metin, görüntü, ses, video gibi içerikleri paylaşması; internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden eğitim, yemek tarifi, ürün tanıtımı gibi videolar paylaşması veya yine bu ortamlar üzerinden veri işleme ve geliştirme gibi içerikler paylaşmak suretiyle kazanç elde edilmesi de istisna kapsamına alınmaktadır.
Bu sebeple gerçek kişilerin, yapılan düzenleme ile internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden elde edecekleri kazançlar da mevcut istisna düzenlemesinin içerisine alınarak istisnanın kapsamı genişletilmektedir.
MADDE 8- Yapılan düzenleme ile gerçek kişilerce, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve elde edilen kar payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye getirilmesi şartıyla, elde edilen kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Ayrıca, elde edilen kar payları gelirlerinin yarısı olarak uygulanan istisnaların azaltılması veya artırılmasına ve yabancı kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması şartına ilişkin olarak da bu oranın azaltılması veya artırılmasına yönelik Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
MADDE 9- 193 sayılı Kanunun 40 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan birinci parantez içi hüküm uyarınca mükellefler, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları ve belgesini temin edemedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla hesaplanan bu giderlerini ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapabilmektedir.
Uygulamada, söz konusu düzenleme uyarınca gerçekte fiilen yapılan bir gider olmamasına rağmen, götürü olarak hesaplanan bu giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapıldığı görülmekte, bu uygulama vergi matrahını aşındırmakta ve ihtilaflara neden olmaktadır. Ayrıca OECD nezdinde de bu şekilde belgeye dayanmayan götürü gider uygulamaları eleştiri konusu yapılmaktadır. Gelinen noktada harcamaların belgelendirilmesinde sorun olmadığı da dikkate alınarak götürü gider uygulaması yürürlükten kaldırılmaktadır.
MADDE 10- Mevcut düzenlemede, yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon gibi bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançların %50'si belirli koşullarda mükellefler tarafından beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilmektedir. Madde ile bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi için, kazancın tamamının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim oranının %80 olarak uygulanması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’ye transfer edilmesi gereken kazanç tutarını belirleme yetkisi verilmektedir.
MADDE 11- 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının tevkifat oranını sıfıra kadar indirme veya bir katına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden yapılacak tevkifat oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 12- Yapılan düzenleme ile yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ve döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirleri ve kar payları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında yapılacak vergi tevkifatına ilişkin oranı ayrı ayrı veya birlikte %40’a kadar artırmaya ve geçici 67 nci maddede yer alan oranları her bir sermaye piyasası aracı, ihraç edenler, ihraç veya iktisap tarihi, hesap türü, hesap açılış tarihi, kazanç ve irat türü ile bunların vadesi, elde tutulma süresi ve bunları elde edenler itibarıyla, yatırım fonlarının katılma belgelerinin fona iade edilmesinden veya diğer şekillerde elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar için fonun portföy yapısına göre, ayrı ayrı %40’a kadar artırma konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
MADDE 13- 193 sayılı Kanunun geçici 72 nci maddesinde düzenlenen sporcu ücretlerinin sabit oranlarda tevkif suretiyle vergilendirilmesi ve elde edilen ücret gelirlerinin gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesine ilişkin uygulamanın süresinin 31/12/2023 tarihi itibarıyla sona erecek olması nedeniyle, maddenin uygulama süresi 31/12/2028 tarihine kadar uzatılmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına maddenin uygulama süresini beş yıla kadar uzatma ve tevkifat oranlarını artırma ve azaltma yetkisi verilmektedir.
MADDE 14- Yapılan düzenleme ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar için gelir ve kurumlar vergisi açısından var olan ve 31/12/2023 tarihi itibarıyla sona erecek olan istisnanın uygulama süresi 31/12/2028 tarihine kadar uzatılmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına maddenin uygulama süresini beş yıla kadar uzatma yetkisi, Hazine ve Maliye Bakanlığına bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmektedir.
MADDE 15- Maddeyle, Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer alan ve 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek veya tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıtlar karşılığında katılma payı alınması öngörülmektedir.
Sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere alınabilecek katılma payının tutarı, sorgulanan veya dönen verinin sayısı, boyutu ve kapsamı, verinin sorgulama dışında toplu olarak paylaşılması durumunda paylaşılan verinin sayısı, boyutu, kapsamı ve mükellef sayısı ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenebilecektir. Katılma payları, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacaktır.
Katılma payları, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından paylaşılan veriler üzerinden hesaplanarak bu dönemleri takip eden ayın sonuna kadar veri paylaşılanlara bildirilecek ve bildirimin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.
Süresinde ödeme yapmayanlarla ödeme yapılıncaya kadar bilgi paylaşımı yapılmayacak ve süresinde ödenmeyen katılma payları gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilecektir.
Maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecektir.
MADDE 16- Sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunan mükelleflerce bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere ya da yatırım teşvik belgesi bulunan mükelleflerce bu belge kapsamında 31/12/2023 tarihine kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, mevcut faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanmaktadır. Madde ile 31/12/2023 tarihinde sona eren uygulamanın süresi 31/12/2024 tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 17- Düzenleme ile bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması öngörülmektedir.
Ayrıca Cumhurbaşkanına, anılan kurumlarca geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2026 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi yapılması durumunda, enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması yönünde düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.
MADDE 18- Î1 seçim kurulu üyelerinin belirlenme tarihi Cumhurbaşkanı, Milletvekili Genel, mahalli ve halkoylaması seçim takvimi içerisine denk gelmesi durumunda seçimlerin sıhhatli ve idari yeknesaklık içerinde yürütülmesi amacıyla il seçim kurulunun oluşturulmasının seçimin yapıldığı yılı takip eden yılın ocak ayının sonuna ertelenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 19- İlçe seçim kurulu üyelerinin belirlenme tarihi Cumhurbaşkanı, Milletvekili Genel, mahalli ve halkoylaması seçim takvimi içerisine denk gelmesi durumunda seçimlerin sıhhatli ve idari yeknesaklık içerinde yürütülmesi amacıyla ilçe seçim kurulunun oluşturulmasının seçimin yapıldığı yılı takip eden yılın ocak ayının sonuna ertelenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 20- Anayasa Mahkemesinin 9/11/2022 tarihli ve E.2018/123, K.2022/138 sayılı Kararı ile 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 587 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “...,ücret cetvelleri...bu değerlendirmeler kapsamında yapılacak ödemeler ile... ” ibaresi; Anayasanın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan mülkiyet hakkına ilişkin bir düzenleme içerdiğinden Anayasanın 104 üncü maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzeni enemeyecek yasak alan içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilmiş ve Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe gireceğine karar verilmiştir.
Madde ile, 278 sayılı Kanunda yer alan ancak 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılarak 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen hükmün söz konusu madde ile yeniden düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 21- 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan yatırımlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu programda yer almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana yüklenici firmaların faaliyetlerine Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlı olarak damga vergisi istisnası uygulanmak suretiyle ülkeye döviz girişinin sağlanması ve ülkeden döviz çıkışının engellenmesi amaçlanmakta iken, ek 2 nci maddede yer alan “Uluslararası ihale: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale” şeklindeki tanımda bulunan "ve yabancı firmalarca da teklif verilen" ibaresi Anayasa Mahkemesi'nin 24/12/2020 tarihli ve E:2020/15; K:2020/78 sayılı Kararı ile hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olup, söz konusu Karar 28/4/2021 tarihli ve 31468 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında, yabancı firmalarca teklif verilmese dahi, Kanunun ek 2 nci maddesinin 2/a fıkrasında belirtilen yatırımlara ilişkin olarak ihale makamlarınca, yerli ve yabancı isteklilere açık olarak çıkılan tüm ihalelerde düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanması söz konusu olmaktadır. Bu durum, tam mükellef firmalar tarafından üstlenilen söz konusu ihalelerde, yerli ve yabancı firmalar arasında rekabet oluşturmak suretiyle hem kamunun yatırım maliyetinin düşürülmesi hem de ülkeden döviz çıkışının engellenmesi amacının dışına çıkılmasına ve vergi kaybına neden olmaya başlamıştır.
Madde ile, halihazırda cari yıl yatırım programları Cumhurbaşkanı Kararları ile yürürlüğe konulduğundan, 488 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde (mülga) Kalkınma Bakanlığına yapılan atıfta değişiklik yapılmakta, ayrıca anılan
bentte sayılan yatırımlara yönelik istisna uygulamasının genel amacına hizmet etmeyen uluslararası ihaleye çıkarılanlar yönüyle kaldırılması, damga vergisi istisnasının yalnızca ülkeye döviz girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatırımlar yönünden devamı amaçlanmaktadır.
MADDE 22- 28/2/2023 tarihli ve 32118 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125; K:2022/162 sayılı Kararı ile, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” cümlesi, ihalenin iptal edilmesi durumunda ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin ret ve iade edilmesine imkân tanınmışken, ihalenin iptaline istinaden ihale üzerine bırakılan isteklinin değişmesi nedeniyle sözleşmenin uygulanma kabiliyetinin kalmadığı durumlarda sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin ret ve iade edilmesine imkân tanınmamasının çelişkili bir uygulamaya sebebiyet verdiği, bu şekilde ihale sonucu imzalanan sözleşmenin uygulanamaz duruma gelmesi halinde, sözleşmenin hükmünden faydalanılmayan dönemlere yönelik damga vergisinin ret ve iade edilmemesinin kişilere aşırı külfet yüklediği ve kuralın orantılı olmadığı gerekçeleriyle iptal edilmiştir.
İhale kararma ait damga vergisi yönünden Kanunla sağlanan belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik, iptal kararı sonrası sözleşmeler yönüyle sağlanamadığından, oluşan hukuki boşluk yeni ihtilafları ve uygulama farklılıklarını beraberinde getirmektedir.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak yapılan düzenleme ile, ihale kararlarında olduğu gibi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin de hükmünden yararlanılmayan kısmının iadesine imkan sağlanmaktadır. Böylece, ihalenin iptali olmaksızın sadece ihale üzerine bırakılan isteklinin değişmesi durumunda mevcut ihale kararı ve sözleşmenin damga vergilerinin iade edilmeyeceği hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.
MADDE 23- İlgililerin bir kusuru olmaksızın nüfus idarelerinden kaynaklanan maddi hatalar nedeniyle nüfus idarelerince yapılan re’sen düzeltmelere istinaden ticaret sicilinde yapılan düzeltmeler harçtan istisna tutularak vatandaş mağduriyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 24- İlgililerin bir kusuru olmaksızın nüfus idarelerinden kaynaklanan maddi hatalar nedeniyle nüfus idarelerince yapılan re’sen düzeltmelere istinaden tapu kayıtlarının tashihleri tapu harcından istisna tutularak vatandaş mağduriyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 25- Yapılan düzenleme ile denizcilik mevzuatında yer alan düzenlemelere paralel olarak 492 sayılı Kanunun 98 inci, 102 nci ve 107 nci maddelerinde yer alan yola elverişlilik belgesinin adı liman çıkış belgesi olarak değiştirilmektedir.
MADDE 26- 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan yatırımlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu programda yer almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana yüklenici firmaların faaliyetlerine Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlı olarak harç
istisnası uygulanmak suretiyle ülkeye döviz girişinin sağlanması ve ülkeden döviz çıkışının engellenmesi amaçlanmakta iken, ek 1 inci maddede yer alan “Uluslararası ihale: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale” şeklindeki tanımda bulunan "ve yabancı firmalarca da teklif verilen" ibaresi Anayasa Mahkemesi'nin 24/12/2020 tarihli ve E:2020/15, K:2020/78 sayılı Kararı ile hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olup, söz konusu Karar 28/4/2021 tarihli ve 31468 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında, yabancı firmalarca teklif verilmese dahi, Kanunun ek 1 inci maddesinin 2/a fıkrasında belirtilen yatırımlara ilişkin olarak ihale makamlarınca, yerli ve yabancı isteklilere açık olarak çıkılan tüm ihalelerde yapılan işlemlere harç istisnası uygulanması söz konusu olmaktadır. Bu durum, tam mükellef firmalar tarafından üstlenilen söz konusu ihalelerde, yerli ve yabancı firmalar arasında rekabet oluşturmak suretiyle hem kamunun yatırım maliyetinin düşürülmesi hem de ülkeden döviz çıkışının engellenmesi amacının dışına çıkılmasına ve harç kaybına neden olmaya başlamıştır.
Madde ile, halihazırda cari yıl yatırım programları Cumhurbaşkanı Kararları ile yürürlüğe konulduğundan, 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde (mülga) Kalkınma Bakanlığına yapılan atıfta değişiklik yapılmakta, ayrıca anılan bentte sayılan yatırımlara yönelik istisna uygulamasının genel amacına hizmet etmeyen uluslararası ihaleye çıkarılanlar yönüyle kaldırılması, harç istisnasının yalnızca ülkeye döviz girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatırımlar yönünden devamı amaçlanmaktadır.
MADDE 27- Yapılan düzenleme ile denizcilik mevzuatında yer alan düzenlemelere paralel olarak 492 sayılı Kanuna bağlı (7) sayılı tarifenin;
- II/3 fıkrası değiştirilmekte, liman çıkış belgelerinden alınacak harçlara ilişkin tarife oluşturulmaktadır.
- II/8-a bendi değiştirilerek, mevcut uygulamada ismi değiştirilen belgelerin yeni isimlerine yer verilmekte, Harçlar Kanunu kapsamında bulunmayıp denizcilik mevzuatında yer alan diğer sörvey belgeleri harç kapsamına alınmakta, ayrıca (a) ve (b) bentlerindeki harç tutarları yeniden belirlenmektedir.
- 11/10 fıkrası değiştirilmekte, seyir izin belgelerinden alınacak harçlara ilişkin tarife oluşturulmaktadır.
MADDE 28- Yapılan düzenleme ile bağlama kütüğüne kayıtlı gemi, deniz ve iç su araçlarının bağlama kütüğü ruhsatnameleri yıllık harca tabi tutulmakta, tarife değiştirilerek bağlama kütüğüne kaydedilen söz konusu araçlara verilecek ruhsatnamelerden alınacak harçlar yeniden belirlenmektedir. Ayrıca birden fazla yıl için düzenlenen ruhsatnamelerde harcın, düzenlemenin/yenilemenin yapıldığı tarihte geçerli harç tutarı ile ruhsatnamenin geçerlik süresinin çarpımı suretiyle hesaplanacağı hususu açıkça düzenlenmektedir.
MADDE 29- Maddenin birinci fıkrasında yer alan “Türk hava araçları” ibaresinin Kanunda tanımı bulunmamakla birlikte “Türk sivil hava aracı” ibaresinin Kanunun 3 üncü maddesinde tanımı yer almaktadır. Bu kapsamda Kanunun geneliyle uyumluluğu açısından mevcut fıkraya “sivil” ibaresi eklenmektedir.
Ayrıca, uçak üreticilerinden kaynaklı uçak teslimindeki gecikmeler, sıklıkla yaşanan motor arızalan, uçucu ekip yetersizliği ve yolcu talebinde beklenmeyen artışlar gibi sebeplerle yabancı hava yolu şirketlerinden kiralama yapılması bir zorunluluk haline geldiğinden, bu şekilde kiralanan uçaklar mümkün olduğu ölçüde yurtdışı uçuşlarında kullanılmakla beraber kiralama ihtiyacının artmasıyla birlikte bu uçakların yurtiçinde de kullanılması ihtiyacı hâsıl
olmuştur. Bu nedenle maddede kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da ülkemiz içinde iki nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşıması yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır.
MADDE 30- Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 31- Madde ile 3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde değişiklik yapılarak, iade hakkını kısmen veya tamamen kaldırma veya yeniden koyma ve bu şekilde iade hakkı kısıtlanan mal veya hizmetleri belirleme konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
MADDE 32 - Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların katma değer vergisi beyannamelerini verecekleri tarihe ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 33- Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların beyan ettikleri katma değer vergisi tutarlarını ödeme tarihine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 34- 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projeler ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilişkin projeler ve 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesine göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerden 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanacak olanların; ihale edilmesi ile görevlendirilen veya projeyi üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV’den istisna edilmiştir. Madde ile, istisnanın uygulama süresi “31/12/2028” tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 35- Şehir içi raylı ulaşım sistemleri, metro, tramvay, teleferik, telesiyej ve füniküler ile bunların hatları, istasyonları, yolcu terminalleri ve durakları ve bu iş ve işlemlerle ilgili tesisler ile eklenti veya bütünleyici parçalarının Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları arasında yapılacak devir ve teslimleri 31/12/2023 tarihine kadar KDV’den istisnadır. Madde ile, istisnanın uygulama süresi “31/12/2028” tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 36- 5510 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesi kapsamında taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumuna devir ve teslimi ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından devir ve teslimi 31/12/2023 tarihine kadar KDV’den istisnadır. Madde ile, istisnanın uygulama süresi “31/12/2028” tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 37- Madde ile, ihalelerin elektronik ortamda yapılması ile ihalelere uzaktan erişim sağlanarak katılımın arttırılması ve kamu mallarının daha yüksek fiyata özelleştirilerek kamu gelirinin arttırılması amaçlanmaktadır.
MADDE 38- 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile tütün, tütün mamulleri ve alkol piyasasının düzenlenmesine, tütün, tütün mamulleri ve alkolün Türkiye'de üretimine, iç ve dış alım ile satımına ilişkin usul ve esaslar
belirlenmektedir. Söz konusu Kanunun konusunu teşkil eden tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkiler yoğun bir şekilde kaçakçılığa ve kayıt dışı üretime konu edilmektedir. Kaçakçılık ve kayıt dışı üretimin sonucu olan haksız rekabetin önlenerek tüm tarafların mali ve teknik mevzuata uygun davranmasının sağlanması, şeffaf ve eşitlikçi bir piyasa tesisi için elzemdir. Bahsedilen eşyanın kaçakçılığa konu edilmesi durumunda oluşan vergi kaybı ve haksız rekabet ortamı ülke ekonomisine zarar verirken, piyasaya arz edilen standart dışı ve kalitesiz ürünler, üretildiği koşullar ve içerdiği maddeler sebebiyle çevre ve toplum sağlığını tehdit etmektedir.
Son dönemde ülkemizde, kaçakçılıkla mücadele kapsamında gerçekleştirilen denetimlerde ve yapılan operasyonlarda; yasa dışı yollarla yurt içinde üretilen makaron ile usulsüz bir şekilde piyasaya sürülen sarmalık kıyılmış tütün ve nargile tütünü gibi tütün mamullerinde ciddi artış olduğu tespit edilmiştir. Sektörde değişen kaçakçılık trendi ve konjonktür ile usulsüzlükler sonucu ortaya çıkan vergi ziyaı, mücadele faaliyetlerinde yeni trende uygun şekilde güncellenmiş etkin bir denetim mekanizması tesisini ve yeni kaçakçılık yöntemlerini önlemeye yönelik caydırıcı yasal düzenlemelerin mevcudiyetini zorunlu kılmaktadır.
Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin 2023/32 esas, 2023/138 karar sayılı kararı da nazara alınarak, maddede yapılan değişiklikle, uzun sürmesi muhtemel adli süreç esnasında yasa dışı üretim, satış ve sunum faaliyetlerinin devam ettirilme ihtimaline karşılık oluşacak kamu zararını önlemek amacı ile 4733 sayılı Kanuna, 4250 sayılı Kanuna, 213 sayılı Kanunun 3 59 uncu maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu, onaltıncı, onyedinci, onsekizinci, yirminci ve yirmibirinci fıkralarına aykırı fiillerden soruşturma ve/veya kovuşturma başlatılması durumunda 4733 sayılı Kanun kapsamında yürütülen faaliyetlere ilişkin verilen belgelerin, durumun Bakanlığa yargı merciince bir hafta içerisinde bildirilmesiyle veya başka bir suretle Bakanlıkça öğrenilmesi durumunda askıya alınacağı ve altı ayda bir Bakanlıkça adli süreçte yaşanan gelişmeler ve gerçek ve tüzel kişiler tarafından sunulan belgelerde dikkate alınarak alınan kararın gözden geçirileceği hususu düzenlenmektedir. Tüzel kişilerin, şirketlerin organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından tüzel kişinin, şirketin yararına işlenmesi durumunda da madde hükümleri uygulanacaktır. Belirtmek gerekmektedir ki, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi veya mahkemelerce mahkûmiyet dışında başkaca bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda bu hükmün kesinleşmesi de beklenmeksizin faaliyete devam edilebilecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı kesinleşme sürecinin kısa olması göz önünde bulundurularak, askıya alma kararının kalkması için söz konusu kararın kesinleşmesi aranmamaktadır. Diğer taraftan kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşme sürecinin kısa olması ve kaldırılması durumunda devirden kaynaklı oluşabilecek zararların önüne geçmek adına askıya alınma kararının kaldırılması için söz konusu kararın kesinleşmesi aranmaktadır.
Madde ile, söz konusu sektörün dinamikleri ve aktörleri de dikkate alınarak kamu yararı ve bireysel yarar arasında dengeli, ölçülü bir düzenlemenin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 39- Kamu İhale Kanunun geçici 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesine 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 45. Maddesiyle eklenen; “ ... Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında ...” ibaresi ile, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında 4734
sayılı kanunun 3 maddesi (g) bendinde belirtilen parasal limitin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Ancak 12/9/2023 tarihli ve 32307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 18/5/2023 tarihli ve E: 2020/11, K: 2023/98 sayılı kararı ile 7194 sayılı Kanunun 45. Maddesi ile 4734 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesine eklenen “... Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında...” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Kararın gerekçesinde özetle; “Kuralda söz konusu mal ve hizmetler 4734 sayılı Kanun 'dan istisna tutulmakla birlikte buna ilişkin herhangi başka bir usul düzenlenmemiştir. DMO’nun söz konusu mal ve hizmet alımlarında hangi usul ve esaslar çerçevesinde ihale yapacağı, mal ve hizmet alımlarında hangi kanuni hükümlere bağlı olacağı belirli değildir. Bu durumda istisna getirilen alana ilişkin ihalelerde saydamlık, hesap verilebilirlik, fırsat eşitliği ve öngörülebilirlik ilkelerinin güvenceye alındığı söylenemez. ” hükmüne yer verilmiştir.
Madde ile, Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak, DMO’nun idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında uygulanacak temel ilkeler ve bu alımlarda uygulanacak ihale usulleri belirlenerek, diğer usul ve esasların ise yönetmelikle düzenlenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 40- 6/2/2023 tarihinde yaşanan deprem afetlerine bağlı olarak, başta işçilik maliyetleri olmak üzere yapım işlerinin girdi fiyatlarında öngörülmeyen artışlar meydana gelmiştir. Bu durum depremlerden önce veya hemen sonra yapılan ihaleler sonucunda sözleşmeye bağlanan işlerde, sözleşme fiyatlarının güncelliğini azaltmış ve yüklenicilerin işleri sağlıklı bir şekilde yürütmesini zorlaştırmıştır. Bu çerçevede, 1/3/2023 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre ihalesi yapılarak Türk lirası üzerinden imzalanan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden yapım işi sözleşmelerinin, 1/1/2024 tarihinden itibaren gerçekleştirilen kısımları için ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm bulunan sözleşmelerde ilave fiyat farkı, ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm bulunmayan sözleşmelerde ise fiyat farkı verilebilmesi imkânı getirilmektedir.
Ayrıca, yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenen yüklenicilerin cezai şartlarla karşılaşmalarını önlemek amacıyla madde kapsamındaki yapım işi sözleşmelerinde altı ayı geçmemek üzere idarece süre uzatımı verilebileceği düzenlenmektedir.
Ek fiyat farkı ve süre uzatımının sınırları gibi temel hususlar maddede düzenlenmekle birlikte, uygulamaya ilişkin ayrıntı ve teknik detaylar hakkında düzenleme yapmak üzere Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
4734 sayılı Kanundan istisna edilen yapım işleri ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve üst birliklerinin taraf olduğu veya bu kuruluş veya birliklerin kaynaklarıyla karşılanan yapım işlerinden Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmeler için de maddeye uygun olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilmesi imkânı getirilmektedir.
MADDE 41- Mahalli idarelerin yurtiçi piyasalarda gerçekleştirecekleri tahvil ihraçları Hazine ve Maliye Bakanlığının iznine tabi iken kira sertifikalarına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Mevzuattaki söz konusu boşluğun giderilmesi adına ilgili kuruluşların fon kullanıcısı olacakları kira sertifikası ihraçlarının da Bakanlığın iznine tabi olması düzenlenmektedir.
MADDE 42- T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü (TCDD) tarafından kullanılan veya Hazine ve Maliye Bakanlığı (Bakanlık) tarafından sağlanıp TCDD’ye devredilen dış finansman kaynaklı proje kredilerinin geri ödemeleri Bakanlık tarafından yapılmakta ve bu ödemeler Kuruluş adına borç olarak kaydedilmektedir.
TCDD'nin halihazırda söz konusu kredilere ilişkin borçlarını özkaynakları ve öz gelirleri ile ödeme imkanı bulunmamaktadır.
Söz konusu düzenleme ile, maddenin yürürlük tarihi itibarıyla TCDD’nin Hazine garantili kredilerinden Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan üstlenimlerden ve ikrazen kullandırılan kredilerinden doğan vadesi geçmiş anapara, faiz, masraf ve gecikme zammından oluşan Hazine alacaklarının TCDD’nin ödenmemiş sermayesine mahsubu amaçlanmaktadır.
MADDE 43- Motorlu araç ticareti yapanlar arasında yapılan sözleşmelerin noterde düzenlenmesi gerektiğine yönelik ikincil mevzuatta yer alan düzenleme, Kanunda dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle yargıda ihtilaf konusu yapılmıştır. Madde ile söz konusu düzenlemeye Kanunda açıkça yer verilmesi sağlanmaktadır.
Böylece, vergi güvenliğini teminen, motorlu araç ticareti yapanların kendi aralarında yaptıkları adi sözleşmelere istinaden, ÖTV aranmaksızın işlem tesis edilmesinin önüne geçilmesini sağlamak üzere, söz konusu sözleşmelerin noterde düzenlenmesi gerektiği hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.
MADDE 44- 4760 sayılı ÖTV Kanununun 5 inci maddesinde ihracat istisnası düzenlenmekte olup, Kanunda serbest bölgelere yapılacak teslimlerin istisna kapsamında olduğu yönünde bir ifade bulunmamasına rağmen, yargıya intikal eden bazı olaylarda Türkiye Gümrük bölgesi dışında olduğu kabul edilen serbest bölgelere yapılan teslimlerin ihracat istisnası hükümleri çerçevesinde işlem görmesi gerektiği yönünde ihtilaflar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Madde ile, halihazırda uygulamanın devamı mahiyetinde, serbest bölgeye yapılan teslimlerin ihracat istisnası kapsamında olmadığı hususu, Kanuna açıkça yazılmak suretiyle oluşacak ihtilafların önüne geçilmesi sağlanmaktadır.
MADDE 45- Madde ile, 4760 sayılı Kanunun geçici 6 nci maddesinin uygulama süresi uzatılmakta, maddede belirtilen vergi tutarının 213 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle günün sosyal, ekonomik ve mali ihtiyaçlarına uygun olarak güncellenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 46- 4925 sayılı Kanununa göre, yabancı plakalı taşıtlara düzenlenen idari para cezalarının tahsili yapılmadan yurdu terk etmelerinin önlenmesi için 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali’' başlıklı 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun “Para cezalarının ödenme süresi” başlıklı 115 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenlemelere benzer bir düzenleme Kanuna eklenmektedir.
MADDE 47- 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile petrolün doğrudan ve işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi gerekmektedir. Lisansla faaliyet gösterilen imtiyazlı bir sektör olan bu piyasada, sağlıklı ve sürdürülebilir piyasa yapısının temini için gerek fiziki kaçakçılıkla gerekse fatura ticareti olarak bilinen belge kaçakçılığı ile mücadele büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda, Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile ödeme kaydedici cihaza gerçekleştirilen eylemler sebebiyle haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet bulunanlara, 5607 sayılı Kanuna aykırı fiillerden kesinleşmiş mahkûmiyet bulunması durumunda olduğu gibi lisans verilmeyecektir.
MADDE 48- 5015 sayılı Kanun ile petrolün doğrudan ve işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi gerekmektedir. Sağlıklı ve sürdürülebilir piyasa yapısının temini için kaçakçılıkla mücadele büyük önem arz etmektedir. Kaçakçılık faaliyetlerinin görünüm şekillerinden biri de halk arasında “fatura ticareti” olarak bilinen mali usulsüzlüklerdir. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararı da nazara alınarak, maddede yapılan değişiklikle, uzun sürmesi muhtemel adli süreç esnasında kaçakçılık faaliyetlerinin devam ettirilme ihtimaline karşılık oluşacak kamu zararını önlemek amacı ile muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile ödeme kaydedici cihaza yönelik gerçekleştirilen fiiller ile ilgili soruşturma ve/veya kovuşturmanın bulunması durumunda faaliyetin geçici olarak durdurulacağı ve altı ayda bir Kurumca alınan kararın gözden geçirileceği hususu düzenlenmektedir. Belirtmek gerekmektedir ki, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi veya mahkemece kesinleşmesine bakılmaksızın mahkûmiyet hükmü dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda faaliyete devam edilebilecektir. Diğer taraftan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı kesinleşme sürecinin kısa olması göz önünde bulundurularak, askıya alma kararının kalkması için söz konusu kararın kesinleşmesi aranmamaktadır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar ile ilgili olarak ise kesinleşme sürecinin kısa olması ve kaldırılması durumunda ara dönemde devirden kaynaklı oluşabilecek zararların önüne geçmek adına söz konusu kararın kesinleşmesi aranmaktadır.
Madde ile, söz konusu sektörün dinamikleri ve aktörleri de dikkate alınarak kamu yararı ve bireysel yarar arasında dengeli, ölçülü bir düzenlemenin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 49- Maddeyle, 5345 sayılı Kanunun mülga 27 nci maddesi yeniden düzenlenerek;
- Gelir İdaresi Başkanlığına; elektronik ortamda beyanname, bildirim veya form verilmesi mecburiyeti getirilenlerin, Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir sebeple hizmet verememesi nedeniyle söz konusu beyanname, bildirim veya formları kanuni süresinin son gününde verememesi ya da yapılması gereken ödemeleri kanuni süresinde yapamaması durumunda, herhangi bir hak kaybına uğramamalarını temin etmek amacıyla, Gelir İdaresi Başkanlığına beyanname, bildirim veya form verme veya ödeme sürelerinin son gününü kanunî süresinden itibaren 15 günü geçmeyecek şekilde yeniden belirleme yetkisi verilmektedir.
- 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanuna 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 81 inci maddesi ile eklenen “Vergiye gönüllü uyumu artırmak, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek ve tahsilatta etkinliği artırmak amacıyla mükellefiyet, vergilendirme ve vergiye uyum düzeyine ilişkin yapılacak çalışmalar için her türlü bilgi, veri ve istatistiği toplamak suretiyle oluşturulacak Risk Analizi Sistemi üzerinden risk analizi yapmak ve vergiye gönüllü uyum düzeyini ölçmek.” hükmünün, Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 9/11/2022 tarihli 2018/123 Esas ve 2022/13 8 Karar sayılı Kararı ile kişisel verilere ilişkin bir düzenleme niteliğinde olması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemeyecek yasak alan içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilmesi ve Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiğinden, bahse konu düzenlemenin 5345 sayılı Kanuna eklenmesi amaçlanmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasıyla da vergi dairelerince işlem tesis edilmesi gereken işlere ait olan ve tebliği gereken belgelerin, tebliğe muhatap olan kişilerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre tebligat yapılan kişiler olması nedeniyle, bürokrasinin azaltılması ve etkinliğin sağlanması amacıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre kurulan teknik altyapı kullanılmak suretiyle Başkanlık tarafından elektronik ortamda tebliğ edilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
MADDE 50- 5345 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında çalıştırılan sözleşmeli personelin, Başkanlığın stratejik plan ve performans programlarında belirtilenler dışında kalan belli bir süre ya da proje ile sınırlı olmayan bilişim hizmetlerinde de tam veya kısmi zamanlı olarak çalıştırılabilmeleri amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 155 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan Devlet gelir uzmanlığında en az beş yıl hizmeti bulunanların sınavsız olarak müdür kadrosuna atanmalarına imkân sağlayan ikinci cümlesi Anayasa Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve E:2018/123, K: 2022/13 8 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Söz konusu Kararın gerekçesinde özetle; kamu görevlilerinin niteliklerine dolayısıyla atanma şartlarına yönelik düzenlemelerin münhasıran kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek bu konunun Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle düzenlenmesinin mümkün olmadığı açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararına istinaden anılan düzenleme maddeye eklenmektedir.
MADDE 51- Madde ile fınansal sıkıntıda olan işletmelerin borçlarını yeniden yapılandırabilmelerine imkan sağlayan mevcut düzenlemenin uygulama süresinin iki yıl uzatılmasını ve söz konusu sürenin ihtiyaç hasıl olması durumunda Cumhurbaşkanı tarafından ilaveten iki yıl daha uzatılabilmesini sağlayacak şekilde değişiklik yapılması amaçlanmaktadır.
MADDE 52- Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar dâhil 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, 18/6/1999 tarihli ve 43 89 sayılı mülga Bankalar Kanununa tabi faaliyeti devam eden kamu bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara ait tüzel kişilerin veya bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların, Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olan ve Kuruma bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve prime ilişkin diğer borçları ile kira ve ecrimisil borçlarının ödenebilmesine imkan sağlayan uygulamanın süresinin uzatılması amaçlanmıştır.
MADDE 53- “Sosyal Güvenlik Kurumu ile Götürü Bedel Üzerinden Sağlık Hizmetleri Alım Sözleşmesi ve Usul Esasları” kapsamında; üniversite sağlık hizmeti sunucuları ile 2023 yılı global ödeme tutarları belirlenmek suretiyle sözleşmeler imzalanmıştır. Üniversite sağlık hizmeti sunucularınca hizmetin ifasında mali güçlük yaşanmaması ve hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla ek sözleşmeler ile üniversite sağlık hizmeti sunucularına ek bütçe desteği sağlanmıştır. Götürü bedel sözleşme hükümleri gereğince, 2023 yılı götürü bedel sözleşme tutarı ile tahakkuk tutarı arasındaki fark üniversite hastanelerinin 2024 yılındaki alacaklarından mahsup edilecektir. Bu durum, kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularınca 2024 yılında sağlık hizmetlerinin sürdürülmesinde aksaklıklara neden olabileceğinden, 2023 yılında verdikleri sağlık hizmeti bedelinin götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda aradaki farkın terkin edilmesi ile kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularının fınansal sürdürülebilirliğinin desteklenmesi amaçlanmıştır. Terkin edilen
bu tutarların, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine bu amaçla tahsis edilecek ödenekten karşılanması amaçlanmaktadır.
MADDE 54- Prim ödeme yükümlüsü kendisi olan vatandaşlarımıza ödeme kolaylığı sağlanması, ekonomik ve sosyal anlamda hayatlarına daha sağlıklı devam etmelerini sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan yapılandırma kanunlarından yararlanamayan ya da yararlanmalarına rağmen zorunlu genel sağlık sigortası prim borçlarını ödeyemeyen sigortalılara yönelik kamuya olan borç yüklerini hafifletmek ve sağlık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla düzenleme yapılması öngörülmüştür.
MADDE 55- Mevcut uygulamada, 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesi kapsamında ihracatçılar lehine münhasıran ihracat kredileri için kefalet vermek amacıyla kurulan kurumlar, kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.
Madde ile katılım bankalarının ortağı olduğu ve katılım bankacılığı ilke ve esaslarına uygun her türlü finansman için kefalet vermek amacıyla kurulan Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketine de kurumlar vergisi muafiyeti tanınmaktadır.
MADDE 56- Maddeyle, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançlarına ilave olarak kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumlara iştirak eden kurumlara, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 50’sine sahip olunması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer şartlar aranmaksızın iştirak kazancı istisnasının %50 oranında uygulanması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına maddede yer alan vergi yüküne ilişkin oranlar ile diğer oranları indirme veya artırma yetkisi verilmektedir.
MADDE 57- Mevcut düzenlemede, yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon gibi bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançların %50’si belirli koşullarda mükellefler tarafından beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilmektedir. Madde ile bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi için, kazancın tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim oranının %80 olarak uygulanması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına Türkiye’ye transfer edilecek kazanç tutarını azaltma ve tekrar kanuni seviyesine kadar artırma yetkisi verilmektedir.
MADDE 58- 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının kesinti oranını sıfıra kadar indirme veya kurumlar vergisi oranına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 59-5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının kesinti oranını sıfıra kadar indirme veya kurumlar vergisi oranına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 60- Mevcut düzenlemeye göre %25 olan kurumlar vergisi oranı; ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına %20 olarak uygulanmaktadır. Yapılan düzenleme ile aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerine ilişkin elde ettikleri kazançlar için de 5 puanlık indirimden faydalanmaları sağlanmaktadır.
MADDE 61- Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının süresi 30/6/2024 tarihine kadar uzatılmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına, sürenin bitimini müteakip bu süreyi her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde uzatma, uygulanan istisna oranını azaltma ve tekrar kanuni seviyesine getirme, hesap türü, hesapların vadesi ve açılış tarihine göre istisna oranını azaltma ve farklı istisna oranı belirleme yetkisi verilmektedir.
MADDE 62- Madde ile kurum ve kuruluşların tertip ettiği tüm şans oyunları için bir takvim yılı içinde ödeyeceği ikramiyelerin toplamının üst sınırına ilişkin değişiklik yapılması, bu amaçla ikramiye oranının brüt üst sınırının %83’den %93’e çıkarılması ve böylece hem yasa dışı bahisle ticari açıdan etkin mücadele edilmesi hem de söz konusu alandan elde edilen kamu geliri kaybının önlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 63- 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 31/12/2023 tarihine kadar üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğu düzenlenmektedir. Maddede öngörülen sürenin uzatılmaması halinde 1/1/2024 tarihinden itibaren çek üzerindeki düzenlenme tarihinden önce çekin bankaya ibrazı mümkün hale gelecek ve bankada karşılığının bulunması halinde ödenmesi zaruri hale gelecektir.
Bu durum. Ülkemiz ticari hayatını yakından etkileyen pandemi, bölgesel savaşlar ve deprem gibi nedenlerle ticari hayatı bozulan ve ekonomik durumunu düzeltmeye çalışan tacirimizin nakit akış yönetiminde sorunlarla karşılaşması ve ödemelerini gerçekleştirememesi ihtimaline sebep olabilecektir. Bu alacaklıların da alacağına sağlıklı bir şekilde ulaşmasını olumsuz etkileyecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5941 sayılı Kanunda geçmişte yapılan muhtelif düzenlemelerle çek hesabı sahibinin, çeki ciro edenlerin ve çek alacaklılarının haklarını korumaya matuf ve ticarette çeke güven kazandıracak tedbirler alınmıştır. Alınan tüm tedbirlerle, çek borçlularının ödemelerini planlayabilmeleri ve alacaklıların da alacaklarına sağlıklı bir şekilde ulaşmaları amaçlanmıştır. Örneğin 1/1/2017 tarihinden sonra bankalarca basılan çeklerde karekod zorunlu unsur haline getirilmiş ve bu çekte güven mekanizmasının gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Böylelikle alacaklının çekle ödemeyi kabul etmesinde çek hesabı sahibinin geçmiş ödeme performansını değerlendirebilmesi mümkün kılınmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelere istinaden ve alınan tedbirler göz önünde bulundurularak halihazırda devam eden uygulamanın iki yıl süreyle uzatılması amaçlanmaktadır.
MADDE 64- Madde ile, Teklifin öngördüğü düzenlemelere uyumlu olacak şekilde, ifadeleri tanımlanmaktadır.
MADDE 65- Görsel işitsel iletişim sektöründe meydana gelen teknolojik gelişmeler ile birlikte koşullu erişim yöntemiyle sunulan yayın hizmetlerinin yaygınlaşmaya başladığı
gözlemlenmektedir. Koşullu erişim yöntemiyle sunulan yayın hizmetleri, izleyici ve dinleyicilerin ödedikleri ücrete karşılık olarak verilen abonelik ya da erişim izinleri çerçevesinde yürütülmekte ve kuruluşlar da abonmanlık ve izin ücretlerinden elde ettikleri elde ettikleri gelir kapsamında yayıncılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Bununla birlikte, kuruluşların söz konusu gelirleri ile ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna ödemede bulunmasına dair yasal düzenleme bulunmamakta, bu yönüyle yayın hizmetlerinde ticari iletişime yer vermeyi tercih eden ve mevcut düzenleme çerçevesinde aylık ticari iletişim gelirlerinin yüzde bir buçuğunu Üst Kurula ödeme yükümlülüğü bulunan kuruluşlar ile koşullu erişim sağlayan kuruluşlar arasında mali sorumlulukları itibariyle farklı koşulların ortaya çıkmasına neden olunmaktadır.
Madde ile kuruluşların mali sorumlulukları bakımından yeknesak uygulamaya tabi olmalarını teminen koşullu erişim yöntemiyle yayın hizmeti sunan kuruluşların da yıllık net satış gelirleri üzerinden yüzde birbuçuk oranında Üst Kurula ödeme yapmaları öngörülmekte, ayrıca net satışların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yönelik Üst Kurula düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.
MADDE 66- Madde ile medya hizmet sağlayıcılar ve internet platform işletmecilerinin net satışları üzerinden ödemeleri öngörülen payın Üst Kurul hesaplarına aktarılmasına ilişkin azami süre belirlenmekte ve ödenmemesi hâlinde gecikme zammı oranında faiz uygulanacağı hükme bağlanmaktadır.
MADDE 67- 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen depremlerden kaynaklanan yıkım sebebiyle yapı malzemeleri fiyatlarında fahiş fiyat artışı gerçekleşmiş olup, bu durum bölgede yaşayan depremzede vatandaşlarımızı mağdur etmektedir.
Madde ile; depremzede vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi ve depremden etkilenen bölgelerin yeniden imarı sürecinde vatandaşların fahiş fiyat artışından olumsuz etkilenmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu çerçevede 31/12/2025 tarihine kadar, yapı malzemeleri ve yapım işleriyle sınırlı olmak üzere fahiş fiyatın varlığının tespit edilmesi halinde, ilgili mevzuat uyarınca verilecek cezanın 10 kat olarak uygulanması sağlanmaktadır.
MADDE 68- Ek 26 ncı madde kapsamında personel istihdam eden bazı kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde mezkûr personelin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ilgilendirileceği hakkında düzenlemeler mevcut olup söz konusu düzenlemelerden Anayasa Mahkemesi nezdinde iptal davasına konu edilenler Anayasa Mahkemesince verilen çeşitli kararlar ile iptal edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu iptal kararlarının gereği olarak ek 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırılması ve ilgililerin sigortalılık statüleri hakkında hukuki belirliliğin sağlanması amaçlanmıştır.
MADDE 69- Ek 27 nci madde kapsamında personel istihdam eden bazı kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde mezkûr personelin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ilgilendirileceği hakkında düzenlemeler mevcut olup söz konusu düzenlemelerden Anayasa Mahkemesi nezdinde iptal davasına konu edilenler Anayasa Mahkemesince verilen çeşitli kararlar ile iptal edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu iptal kararlarının gereği olarak Ek 27 nci maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırılması ve ilgililerin sigortalılık statüleri hakkında hukuki belirliliğin sağlanması amaçlanmıştır.
MADDE 70- Bazı kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ile komisyon, heyet, komite ve benzeri organlarda görev alanlara huzur hakkı ödenebilmesine ilişkin çeşitli düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelerden bir kısmı Anayasa Mahkemesi nezdinde iptal davasına konu edilmiş ve iptal edilmiştir. Madde ile ödenecek huzur hakkı tutarlarına ilişkin herhangi bir artış getirilmemekte olup mevcut gösterge rakamı sınırları ile söz konusu iptal kararları ve gerekçeleri dikkate alınarak huzur hakkı ödenebilmesine ilişkin mevzuatın yasal altyapısının oluşturulması amaçlanmıştır.
MADDE 71- Çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde unvan itibarıyla ilk defa ihdas edilen devlet memurları kadrolarının mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından denk sayılacağı kadroları belirleyen bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Madde ile ek 30 uncu maddenin değişiklikten önceki haline göre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından denkliği belirlenmiş kadro ve pozisyonların mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından denkliğinin söz konusu iptal kararları ve gerekçeleri ışığında kanunla belirlenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 72- Madde ile, ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının (c) bendi kapsamına giren yönetici kadro ve pozisyonlarından bulunmaktayken görevleri sona erenlere ilişkin düzenleme yapılması öngörülmektedir. Bu kapsamda bu kişilerin, toplam en az üç yıl görev yapmış olmaları halinde görevden alındığı veya görevinin sona erdiği kuruma ait idari uzman unvanlı kadro veya pozisyonlara atanmaları sağlanmaktadır.
Ayrıca madde ile, ek 37 nci madde kapsamına giren kadro ve pozisyonlarda geçen sürelerin de ek 35 inci madde kapsamında yapılacak atamalarda dikkate alınacağına yönelik hüküm madde metnine eklenmektedir.
MADDE 73- Madde ile, ek 37 nci madde kapsamında yer alan yöneticilerin, Kanun Teklifiyle ek 35 inci maddede yapılan düzenlemelerle uyumlu olacak şekilde benzer hükümlere tabi olması sağlanmaktadır. Bu kapsamda görevi sona erenlerin kurumlarının idari uzman unvanlı kadro veya pozisyonlarına atanmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca maddenin birinci fıkrasının kapsamına Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı dahil edilerek, anılan Başkanlıkta madde kapsamında yer alanların diğer kamu kurum ve kuruluşlarının tabi olduğu hükümlere tabi olması sağlanmaktadır. Bir başka düzenlemeyle, üst kurullarda başkan yardımcısı kadrolarında bulunanlardan görevden alınanların ek gösterge bakımından denk oldukları genel müdürlerle aynı hükümlere tabi olması amaçlanmaktadır.
MADDE 74- En yüksek Devlet memurunun mali ve sosyal hakları esas alınmak suretiyle tespit edilen aylık, ikramiye, her türlü mali ve sosyal hak ile başka bir ödeme veya ücret tavanının hesaplanması ya da her ne ad altında olursa olsun ödenmekte olan aylık, zam, tazminat, ücret ve benzeri ödemelerin hesaplanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin korunması adına ek 40 inci maddede yer alan hükümlere benzer şekilde düzenleme yapılması amaçlanmıştır.
MADDE 75- Ek 11 inci madde kapsamındaki kurumlarda görev yapmış olmaları nedeniyle mali haklarının belirlenmesinde ek 11 inci maddenin yürürlük tarihinden önce
yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri esas almanlar hakkında da geçici 12 nci maddenin son cümlesinde yer alan düzenlemelere benzer düzenlemeler yapılması amaçlanmıştır.
MADDE 76- Ek 26 nci ve ek 27 nci maddelerde yürürlükten kaldırılacak düzenlemelere göre sigortalılığı tespit edilmiş olanlara yönelik geçiş düzenlemesi yapılmaktadır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 30 Kasım 2022 tarihli ve 32029 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 13.10.2022 tarihli ve 2020/5 Esas, 2022/115 Karar sayılı iptal kararı dikkate alınarak, Türk Akreditasyon Kurumunda sözleşmeli olarak çalışan personelin sosyal güvenlik bakımından tabi olduğu sigortalık statüsünün aynı esaslarla yeniden belirlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 77- Kanunla yapılması öngörülen değişiklikler doğrultusunda geçiş hükümleri düzenlenmektedir.
MADDE 78- 56 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına bağlı 5 Genel Müdürlük kapatılmış ve bu Genel Müdürlüklerin görevlerini yeni kurulan 2 Genel Müdürlük üstlenmiştir.
Madde ile, 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede geçen Genel Müdürlük isimleri, kapatılan ve yeni kurulan Genel Müdürlüklere göre düzenlenmektedir.
Ayrıca, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunda olduğu gibi yabancı plakalı araçlara bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kesilecek cezaların infazı da özel hükümlere bağlanmaktadır.
MADDE 79- Yürürlük maddesidir.
MADDE 80- Yürütme maddesidir.
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 19/4/1926 tarihli ve 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı San'at ve Ticaret Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bin” ibaresi “kırkbin”, “yirmibeşbin” ibaresi “iki milyon”, “beşyüz” ibaresi “yirmi bin”, “beşbin” ibaresi “ikiyüzbin” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2 - 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 20 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunda yazılı sebeplerle;
- Yolculuğuna izin verilmemiş,
- Denize elverişlilik belgesi almamış,
- Denize elverişlilik belgesi İdare tarafından iptal edilmiş,
- Belgesinin süresi geçmiş veya İdarece uzatılmamış,
olmasına rağmen sefere çıkmış ticaret gemileri ile ulusal veya uluslararası mevzuat gereğince mecburi belgelere sahip olmayan ticaret gemileri derhal seferden alıkonularak en yakın elverişli limana veya deniz alanına çekilir, bütün masraflar donatan tarafından karşılanır. Ayrıca, gemi donatanına;
1)18 GT’ye kadar gemilere iki bin Türk Lirası ile altı bin Türk Lirası arası,
- 18 GT’den 50 GT’ye kadar altı bin Türk Lirası ile on iki bin Türk Lirası arası,
- 50 GT’den 150 GT’ye kadar on iki bin Türk Lirası ile yirmi bin Türk Lirası arası,
- 150 GT’den 500GT’ye kadar olan gemilere otuz bin Türk Lirası ile altmış bin Türk Lirası arası,
- 500 GT’den 3000GT’ye kadar olan gemilere altmış bin Türk Lirası ile yüz elli bin Türk Lirası arası,
- 3000 GT’den 10000 GT’ye kadar olan gemilere yüz elli bin Türk Lirası ile üç yüz bin Türk Lirası arası,
- 10000 GT’den büyük gemilere üç yüz bin Türk Lirası ile bir buçuk milyon Türk Lirası arası,
İdarî para cezası verilir. Gemiyi sevk ve idare eden kaptana bu cezaların onda biri ayrıca verilir.
Geminin muhafaza edilmek üzere limana çekilmesi ve limanda tutulması, barınması, yük ve yolcuların gidecekleri yere götürülmesi dolayısıyla oluşan bütün masraflar ile İdarî para cezaları eksiksiz olarak ödendiği veya idari para cezası tutarı kadar süresiz ve şartsız teminat gösterildiği takdirde 4 üncü madde hükümleri çerçevesinde gemi serbest bırakılır.”
MADDE 3- 4922 sayılı Kanunun 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 21 - Yolcu taşımasına izin verilmemesine rağmen yolcu taşıyan veya bu Kanunun 11 inci maddesine göre belirlenen gemi sertifikalarında veya denize elverişlilik belgesinde belirtilen taşıma haddinden (DWT) fazla yolcu ve yükle yolculuk yapan gemi derhal seferden alıkonulur ve gemi donatanına 20 nci maddede belirtilen hadlerin iki katı tutarında İdarî para cezası verilir.
îlk idari yaptırım kararının uygulandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde aynı ihlalin tekrarlanması halinde geminin denize elverişlilik belgesine ve İdare tarafından düzenlenen belge ve ruhsatnamelerine el konulur, gemi bir ay süreyle seferden alıkonulur ve gemi donatanına 20 nci maddede belirtilen hadlerin üç katı tutarında idari para cezası verilir.
îkinci fıkrada belirtilen süre içerisinde yapılan üçüncü ihlalde geminin belgeleri iptal edilir, gemi bir yıl süreyle seferden alıkonulur ve 20 nci maddede belirtilen hadlerin dört katı oranında idari para cezası verilir.
Bu madde uyarınca donatana uygulanan idari para cezalarının onda biri, ayrıca gemiyi sevk ve idare eden kaptana da uygulanır. Ancak artırımlı idari para cezası uygulanması durumunda kaptan, önceki ihlalleri gerçekleştiren kaptanla aynı değilse kaptana uygulanacak idari para cezası artırımsız miktarlar üzerinden hesaplanır.
Bu madde uyarınca seferden alıkonulan gemi, mülki idare amirliği koordinesinde belirlenen en yakın elverişli limana çekilir. Geminin muhafaza edilmek üzere limana çekilmesi, limanda tutulması, barınması, yük ve yolcuların gidecekleri yere götürülmesi, fazla yükünün boşaltılması dolayısıyla oluşan bütün masraflar donatan tarafından karşılanır.
Bu madde uyarınca uygulanan İdarî para cezalarının eksiksiz olarak ödenmesi veya idari para cezası tutarı kadar süresiz ve şartsız teminat gösterilmesi, beşinci fıkrada belirtilen masrafların eksiksiz olarak ödenmesi, alıkonulma süresinin sona ermesi ve 4 üncü madde hükümlerinin yerine getirilmesi halinde gemi serbest bırakılır. Alıkonulma süresinin dolmasını müteakip üç ay içerisinde kaptan veya donatanın bu madde hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması halinde geminin satışına ve masrafların tahsiline yönelik 20 nci madde hükümleri uygulanır.
Yetkili olmadığı hâlde yükleme markasının yerini değiştirenler üç aydan altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Donatanın kanuna aykırı emrine uymuş olması, kaptanı sorumluluktan kurtarmaz.”
MADDE 4- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 5- 6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının;
- (i) bendinde yer alan “2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanı kapsamında” ibaresi “6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanı kapsamında kredinin kullanıldığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olmayan tüketicilere kullandırılan konut kredileri ile bu kredilerin refınansmanı dolayısıyla” şeklinde değiştirilmiştir.
- (r) bendinde yer alan “Kooperatifler aracılığı ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi” ibaresi “Kredinin kullanıldığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olmayan tüketicilere kooperatifler aracılığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
- (y) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“y) İpotek finansmanı kuruluşlarının ve konut finansmanı fonlarının, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanı kapsamında yaptıkları tüm işlemler ile konut finansmanı kuruluşları tarafından aynı Kanun kapsamında kredinin kullanıldığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olmayan tüketicilere kullandırılan konut kredileri ile bu kredilerin refınansmanı dolayısıyla lehe alınan paralar.”
MADDE 7- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesinin başlığı ile birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sosyal içerik üreticiliği, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden sunulan hizmetler ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası”
“Internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ve bu ortamlar üzerinden verilen bireysel kurs, eğitim, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden sağlanan kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.”
MADDE 8- 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4. Kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı, bu kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve kar payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla gelir vergisinden müstesnadır.
5. Cumhurbaşkanı, üçüncü ve dördüncü fıkralarda yer alan kar paylarına uygulanacak istisna oranı ile dördüncü fıkradaki %50 oranını ayrı ayrı veya birlikte %0’a kadar indirmeye veya yüzde %100’e kadar artırmaya yetkilidir.”
MADDE 9- 193 sayılı Kanunun 40 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan birinci parantez içi hüküm madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 10- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin birinci cümlesinde yer alan “kazancın %50’si.” ibaresi “kazancın, elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, %80’i.” şeklinde, üçüncü cümlesinde yer alan “%100’e kadar artırmaya” ibaresi “%100’e kadar artırmaya ve Türkiye’ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11- 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “- Tam ve dar mükellefler ile gerçek ve tüzel kişiler itibariyle,” paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“- 3 numaralı bent kapsamında ödenen istihkak bedellerinden, işin; kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlara taahhüt edilip edilmemesine ve bunların genel veya özel bütçeli idare kapsamında olup olmamasına, süresine, nev'ine ve yüklenicinin; ana yüklenici, alt yüklenici ya da tam ve dar mükellef olmasına göre ayrı ayrı veya birlikte,”
MADDE 12- 193 sayılı Kanununun geçici 67 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “faiz gelirleri için ayrı ayrı veya birlikte bir katına” ibaresi “kar payı ve faiz gelirleri için ayrı ayrı veya birlikte %40’a” şeklinde, on yedinci fıkrasında yer alan “%15’e” ibaresi “%40’a” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkrada yer alan “her bir sermaye piyasası aracı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ihraç edenler, ihraç veya iktisap tarihi, hesap türü, hesap açılış tarihi,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 13- 193 sayılı Kanunun geçici 72 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan; 31/12/2028 tarihini beş yıla kadar uzatmaya, oranları sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 14- 193 sayılı Kanunun geçici 76 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan 31/12/2028 tarihini beş yıla kadar uzatmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 15- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki mükerrer madde eklenmiştir.
“Katılma payı:
Mükerrer Madde 413- Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer alan ve bu Kanunun 5 inci maddesi kapsamında üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek veya tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere katılma payı alınır. Katılma payının tutarı, sorgulanan veya dönen verinin sayısı, boyutu ve kapsamı, verinin sorgulama dışında toplu olarak paylaşılması durumunda paylaşılan verinin sayısı, boyutu, kapsamı ve mükellef sayısı ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenebilir. Katılma payları, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Ödenecek katılma payı tutarının belirlenmesine esas olan sorgu, dönen kayıt veya toplu olarak paylaşılan veri miktarının belirlenmesinde Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları esas alınır.
Katılma payları, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından paylaşılan veriler üzerinden hesaplanır ve üç aylık dönemi takip eden ayın sonuna kadar veri paylaşılanlara bildirilir. Katılma payları bildirimin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar Bakanlık merkez muhasebe birimine ödenir.
Süresinde ödeme yapmayanlarla ödeme yapılıncaya kadar bilgi paylaşımı yapılmaz. Süresinde ödenmeyen katılma payları gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 16-213 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2024” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 17- 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bankalar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı kazancın tespitinde dikkate alınmaz. Bu fıkra kapsamında belirlenen dönemleri geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere bir hesap dönemi kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
MADDE 18-26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 15 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Î1 Seçim Kurulunun oluşturulması, seçim takvimi içine denk gelmesi halinde mevcut kurul üyelerinin süresi bir sonraki yılın Ocak ayının son haftasına bırakılır.”
MADDE 19- 298 sayılı Kanunun 18 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İlçe Seçim Kurulunun oluşturulması, seçim takvimi içine denk gelmesi halinde mevcut kurul üyelerinin süresi bir sonraki yılın Ocak ayının son haftasına bırakılır.”
MADDE 20- 17/7/1963 tarihli ve 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yönetim Kurulu, kurumun ücret cetvelleri ile personel performans değerlendirme kriterleri kapsamında yapılacak ödemeleri Başkanlığın önerisi üzerine görüşerek karara bağlamaya yetkilidir.”
MADDE 21- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan “Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan” ibaresi “Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan” şeklinde değiştirilmiş, aynı bentte yer alan “uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 22- 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 23- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “düzeltmeler” ibaresi “düzeltmeler ile ilgililerin kusuru olmaksızın nüfus idareleri tarafından re’sen yapılacak düzeltmeler sonucu ticaret sicilinde yapılacak düzeltmeler” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 24- 492 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “hataların tashihleri” ibaresi “hataların ve nüfus idareleri tarafından re’sen yapılacak düzeltmeler sonucu tapu kayıtlarının tashihi” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 25- 492 sayılı Kanunun;
- 98 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yer alan “yola elverişlilik belgeleri” ibareleri “liman çıkış belgeleri” şeklinde,
- 102 nci maddesinin başlığında yer alan “Yola elverişlilik belgesi” ibaresi “Liman çıkış belgesi” şeklinde, birinci fıkrasında yer alan “yola elverişlilik belgesi” ibaresi “liman çıkış belgesi” şeklinde,
- 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yola elverişlilik belgesi” ibaresi “liman çıkış belgesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 26- 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan “Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan” ibaresi “Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan” şeklinde değiştirilmiş, aynı bentte yer alan “uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 27- 492 sayılı Kanuna bağlı (7) sayılı tarifenin “İL Liman işlemleri” başlıklı bölümünün;
- (3) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “3. Liman çıkış belgesi:
(750,00 TL) (2.000,00 TL) (4.000,00 TL) (6.000,00 TL) (10.000,00 TL) (20.000,00 TL) (30.000,00 TL) (50.000,00 TL) ” |
Aşağıdaki tarifeye göre harç alınır: 11-500 rüsum tonilatoluk gemilerden 501-2.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 2.001-4.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 4.001-8.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 8.001-10.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 10.001-30.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 30.001-50.000 rüsum tonilatoluk gemilerden 50.000 rüsum tonilatodan yukarı gemilerden
- (8) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Yolcu gemisi emniyet belgesi, yük gemisi inşa emniyet belgesi, yük gemisi teçhizat emniyet belgesi, uluslararası yükleme sınırı belgesi, yük gemisi radyo emniyet belgesi, uluslararası tonilato belgesi, sıvılaştırılmış gazları dökme halde taşımak için uluslararası uygunluk belgesi, sıvılaştırılmış gazları dökme halde taşımak için uygunluk belgesi, tehlikeli kimyasal maddeleri dökme halde taşımak için uygunluk belgesi, tehlikeli kimyasal maddeleri dökme halde taşımak için uluslararası uygunluk belgesi, uluslararası emniyet yönetimi kodu uygunluk belgesi, emniyet yönetimi belgesi, uluslararası gemi güvenlik belgesi, uluslararası denizcilik katı dökme yükler koduna uygunluk belgesi, tehlikeli yük taşıyan gemiler için özel gerekliliklerle birlikte uygunluk belgesi, uluslararası yüksek hızlı tekne emniyet belgesi, özel amaçlı gemi emniyet belgesi, uluslararası petrolle kirlenmenin önlenmesi belgesi, zararlı sıvı maddeleri dökme halde taşımak için uluslararası petrolle kirliliğin önlenmesi belgesi, uluslararası hava kirliliğini önleme belgesi, uluslararası makine hava kirliliğini önleme belgesi, uluslararası organik tutunma önleyici sistem sertifikası, tahıl taşıma için yetkilendirme belgesi, uluslararası enerji verimliliği sertifikası, uluslararası balast suyu yönetim sertifikası, uluslararası pis su kirliliğini önleme belgesi, yolcuların ölümünden veya yaralanmalarından doğan sorumluluğa ilişkin sigorta veya diğer mali teminat sertifikası, petrol kirliliği zararları hukuki sorumluluğu ile ilgili sigorta veya diğer mali teminat sertifikası, gemi yakıtlarından kaynaklanan petrol kirliliği zararının hukuki sorumluluğu ile ilgili sigorta veya diğer mali teminat sertifikası, (Her bir belge için ayrı ayrı olmak üzere)
(1TL) (1.000 TL)” |
(900,00 TL) (1.800,00 TL) (3.000,00 TL) (9.000,00 TL) (15.000,00 TL) (30.000,00 TL) |
En az 500,00 TL maktu harca ilave olarak beher rüsum tonilatosundan Her belgenin harç tutarı 8.000,00 TL’den çok olamaz.
- Muafiyet belgesi
- (10) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“10. Seyir izin belgesi:
Deniz araçlarından aşağıdaki tarifeye göre harç alınır.
Boyları 5 metreden 10 metreye kadar olanlardan
Boyları 10 metreden 15 metreye kadar olanlardan
Boyları 15 metreden 20 metreye kadar olanlardan
Boyları 20 metreden 25 metreye kadar olanlardan
Boyları 25 metreden 30 metreye kadar olanlardan
Boyları 30 metreden 40 metreye kadar olanlardan
Boyları 40 metre üzeri olanlardan (60.000,00 TL)
Aracın boyunun tespitinde bir metreden küçük değerler dikkate alınmaz. Şu kadar ki Milli Gemi Sicili, Türk Uluslararası Gemi Sicili ve Bağlama Kütüğüne kayıtlı deniz araçlarına verilen belgelerden bu tarifede yer alan harçlar üçte biri oranında alınır.”
MADDE 28- 492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin “XIII- Bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden alınacak harçlar:” başlıklı bölümünün birinci paragrafı tarifeyle birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci paragrafının başına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına ilişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre bağlama kütüklerine kaydedilen gemi, deniz ve iç su araçlarına verilecek ruhsatnamelerden (Gemi, deniz ve iç su aracının boyuna göre her yıl için):
-
(5.000,00 TL)
(7.500,00 TL)
(10.000,00 TL)
(15.000,00 TL)
(25.000,00 TL)
(50.000,00 TL)
(100.000,00 TL)
- metreden 9 metreye kadar olanlardan
- metreden 12 metreye kadar olanlardan
- metreden 15 metreye kadar olanlardan
- metreden 20 metreye kadar olanlardan
- metreden 30 metreye kadar olanlardan
- metreden büyük olanlardan
alınır.”
“Ruhsatnamenin birden fazla yıl için düzenlenmesi durumunda harç, ruhsatnamenin düzenlendiği ya da yenilendiği tarihte geçerli harç tutarı ile ruhsatnamenin geçerlilik süresinin çarpımı suretiyle hesaplanır.”
MADDE 29- 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 31 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Türk” ibaresinden sonra gelmek üzere “sivil” ibaresi ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Türk taşıyıcı tarafından, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da Türkiye Cumhuriyeti ülkesi içinde iki nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapılabilir.”
MADDE 30- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ç) Vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenen katma değer vergisi,”
MADDE 31- 3065 sayılı Kanunun 36 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “indirim hakkını” ibaresi “indirim veya iade hakkını”, “indirim hakkı” ibaresi “indirim veya iade hakkı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 32- 3065 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar” ibaresi madde metninden çıkarılmış, bu fıkrada yer alan “akşamına kadar” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takibeden ayın ondokuzuncu günü akşamına kadar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33- 3 065 sayılı Kanunun 46 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “ile vergi kesmekle sorumlu tutulanlar,” ibaresi madde metninden çıkarılmış, bu fıkrada yer alan “akşamına kadar” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar Katma Değer Vergisi beyannamelerini vergilendirme dönemini takibeden ayın yirmibirinci günü akşamına kadar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 34- 3065 sayılı Kanunun geçici 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 35- 3065 sayılı Kanunun geçici 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 36- 3065 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 37- 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (c) alt bendinin birinci paragrafında yer alan “belli istekliler arasında kapalı teklif usulü” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve elektronik ihale usulü” ibaresi ile aynı alt bende aşağıdaki paragraf eklenmiş, aynı bendin (d) alt bendinin ilk cümlesinde ve (e) alt bendinde yer alan “pazarlık” ibarelerinden sonra gelmek üzere “, elektronik ihale” ibareleri eklenmiştir.
“Elektronik ihale usulü; Elektronik ihale usulü ile yapılan ihalelere, elektronik ortamda istenilen teminatı vermiş ve ihale ilanında, ihaleye katılabilmek için belirtilen gerekli şartları yerine getirmiş olanlar katılabilirler. îhale şartnamesi, sözleşme taslağı ve tanıtım dokümanına elektronik ortamda erişim sağlanır. îhale komisyonunca belirlenen ihale başlangıç değeri ile ihalenin her aşamasında verilecek tekliflerde asgari artırılabilecek miktar, ihaleye katılabilmek için son başvuru tarih ve saati, ihalenin süresi ve İdarece belirlenecek diğer bilgilere ihale ilanında yer verilir. Elektronik ihale usulüne yönelik esas ve usuller Kurul tarafından çıkartılacak ayrı bir yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 38- 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanunun 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelen cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanuna, 4250 sayılı Kanuna, 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (d) fıkrası ile 5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu, onaltıncı, onyedinci, onsekizinci, yirminci ve yirmibirinci fıkralarına aykırı fiillerden soruşturma ve/veya kovuşturma başlatılması durumunda bu Kanun kapsamında yürütülen faaliyetlere ilişkin verilen belgeler, durumun Bakanlığa yargı merciince bir hafta içerisinde bildirilmesiyle veya sair suretlerle Bakanlıkça ıttıla edilmesi durumunda, belgenin düzenlendiği tesis veya işyeri dikkate alınarak askıya alınır. Askıya alma süresince söz konusu tesis veya işyeri için başkaca bir belge düzenlenmez. Tüzel kişilerin organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından tüzel kişinin yararına işlenmesi durumunda da askıya alma işlemi uygulanır. Bakanlıkça askıya alma işleminin kaldırılıp kaldırılmayacağı altı ayda bir değerlendirilir. Ancak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi üzerine ya da mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşmesi beklenmeksizin Bakanlık tarafından askıya alma işlemi ortadan kaldırılır.”
MADDE 39- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından idareler adına yapılacak alımlar
Ek Madde 12- Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından, idareler adına yapılacak taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımları; saydamlığın, rekabetin, eşit muamelenin, güvenirliğin, gizliliğin, kamuoyu denetiminin, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının ve kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması kaydıyla, bütün isteklilerin teklif verebildiği açık veya kapalı teklif usulü, isteklilere davet göndermek suretiyle açık veya kapalı teklif istenmesi yöntemiyle yapılan belli istekliler arasında ihale usulü veya davet edilen istekli ile fiyat müzakeresi yapılan pazarlık usulüne ilişkin satın alma yöntemleri ile yapılabilir.
Bu madde kapsamında yapılacak alımlarda,
- Birinci fıkrada belirlenen satın alma yöntemleri uygulanmak kaydıyla çerçeve anlaşmalar yapılabilir.
- Ceza, ihalelerden yasaklama ve sonuç bildirimine ilişkin hükümler hariç olmak üzere bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
- Uygulanacak satın alma yöntemleri, ilan ve davet süreleri ile kuralları, doküman hazırlanması, tekliflerin sunulması, değerlendirilmesi ve alımların sonuçlandırılması dahil ihale süreci ve çerçeve anlaşmalara ilişkin iş ve işlemler ile ilgili esas ve usuller Kurumun görüşü alınarak Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından Yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 40- 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu îhale Sözleşmeleri Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesi
GEÇİCİ MADDE 7 - 1/3/2023 tarihinden önce 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden (geçici kabulü onaylanmamış olan) yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmelerde, sözleşmenin 1/1/2024 tarihinden sonra (bu tarih dâhil) gerçekleştirilen kısımları için;
- îhale dokümanında fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm bulunan sözleşmelerde, sözleşmesine göre hesaplanan fiyat farkı tutarı oransal olarak artırılabilir.
- İhale dokümanında fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm bulunmayan sözleşmeler için fiyat farkı verilebilir.
Birinci fıkra kapsamındaki sözleşmelerde altı ayı geçmemek üzere idarece bu maddeye göre süre uzatımı verilebilir.
Bu madde kapsamında ek fiyat farkı ile süre uzatımı verilebilecek işlerin niteliklerini, girdileri, ek fiyat farkı hesaplama yöntemlerini, uygulama dönemini, başvuru sürelerini, süre uzatımına bağlı olarak yapılacak işlemler ile ek fiyat farkı ve süre uzatımına dair diğer hususlar dâhil bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri tespite Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Geçici 5 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları kapsamındaki yapım işleri sözleşmeleri için bu maddeye uygun olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilir.”
MADDE 41- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına “tahvil ihraçları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile fon kullanıcısı olacakları kira sertifikası ihraçları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 42- 4749 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇÎÇİ MADDE 40 - Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla Hazine garantili kredilerinden Hazine ve
Maliye Bakanlığınca yapılan üstlenimlerden ve ikrazen kullandırılan kredilerinden doğan vadesi geçmiş anapara, faiz, masraf ve gecikme zammından oluşan Hazine alacaklarını, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün ödenmemiş sermayesine mahsuba ve mahsup edilen tutarları geçmemek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesine ödenek eklemeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkilidir.”
MADDE 43- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinde yer alan “ana bayi” ibaresinden önce gelmek üzere “resmi şekilde düzenlenen sözleşmesi bulunan;” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 44- 4760 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “teslimi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile yurt içinden serbest bölgelere yapılan teslimler” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 45- 4760 sayılı Kanunun geçici 6 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/203 3” şeklinde, “bu tutarı” ibaresi “bu tutarı veya yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan tutarı” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Bu maddede yer alan tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın 1 lirayı aşmayan kesirleri dikkate alınmaz.”
MADDE 46- 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 26 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sürücüsünün tabiiyetine bakılmaksızın yabancı plakalı taşıt için birinci fıkra kapsamında uygulanacak olan idari para cezaları, tebligat şartı aranmaksızın sürücüsü bilgilendirilmek suretiyle tahsil edilir. Cezalar tahsil edilmeden, cezaya muhatap yabancı plakalı taşıtın ülkeyi terk etmesine izin verilmez. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bakanlıkça müştereken altı ay içinde belirlenir. Uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.”
MADDE 47- 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına “5607 sayılı Kanuna aykırı” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bu Kanuna göre lisansa tabi faaliyetler ile ilgili olarak; 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile aynı maddenin (ç) fıkrasında sayılan” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 48- 5015 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinin birinci cümlesinde yer alan “ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez” ibaresi “ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler geçici olarak durdurulur ve bu süre içerisinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez” şeklinde değiştirilmiş ve bende birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Kurum tarafından geçici durdurma işleminin kaldırılıp kaldınİmayacağı bu fıkrada yer verilen suçlarla sınırlı olmak üzere Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelerden temin edilecek bilgilere göre altı ayda bir değerlendirilir. Ancak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi üzerine ya da mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşmesi beklenmeksizin Kuruma yargı merciince bildirilmesiyle veya sair suretlerle Kurumca ıttıla edilmesi durumunda geçici durdurma işlemi Kurum tarafından kaldırılır.”
MADDE 49- 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir îdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun mülga 27 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Yetki
MADDE 27- Gelir İdaresi Başkanlığı;
- Bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir sebeple hizmet verememesi nedeniyle elektronik ortamda beyanname, bildirim veya form verilmesi mecburiyeti getirilenler ile elektronik ortamda belge düzenlenme mecburiyeti getirilenlerin, söz konusu beyanname, bildirim, form veya belgeleri kanuni süresinin son gününde verememesi veya düzenleyememesi ya da yapılması gereken ödemeleri kanuni süresinde yapamaması durumunda, beyanname, bildirim veya form verme ya da belge düzenleme veya ödeme sürelerinin son gününü kanunî süresinden itibaren 15 günü geçmeyecek şekilde yeniden belirlemeye,
- Vergiye gönüllü uyumu artırmak, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek ve tahsilatta etkinliği artırmak amacıyla mükellefiyet, vergilendirme ve vergiye uyum düzeyine ilişkin yapılacak çalışmalar için her türlü bilgi, veri ve istatistiği toplamak suretiyle oluşturulacak Risk Analizi Sistemi üzerinden risk analizi yapmaya ve vergiye gönüllü uyum düzeyini ölçmeye,
yetkilidir.
Vergi dairelerince işlem tesis edilmesi gereken işlere ait olan ve tebliği gereken belgeler, ilgili kurumlan ile yapılan protokoller çerçevesinde muhataplarına 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre kurulan teknik altyapı kullanılmak suretiyle Başkanlık tarafından elektronik ortamda tebliğ edilebilir. Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu şekilde yapılan tebligatlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebliğ yerine geçer.”
MADDE 50- 5345 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “tam veya kısmî zamanlı sözleşmeli personel” ibaresi “veya tam ya da kısmî zamanlı sözleşmeli bilişim personeli ” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Devlet gelir uzmanlığına atandıktan sonra bu unvanda en az beş yıl hizmeti bulunanlar sınava tabi tutulmadan müdür olarak atanabilirler.”
MADDE 51- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇÎCÎ MADDE 35- Bu Kanunun geçici 32 nci maddesi hükümleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
MADDE 52- 31/5/2006 tarihli ve 5 510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 41 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 53- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇÎCÎ MADDE 99- 2023 yılında götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesi yapılmış kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularının Kuruma 31/12/2023 tarihine kadar bu sözleşme kapsamında verdikleri tedavi hizmetlerine ilişkin toplam tahakkuk tutarının götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda, aradaki fark terkin edilir. Terkin edilen tutar, Bakanlık bütçesine bu amaçla tahsis edilecek ödenekten karşılanır.
Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.”
MADDE 54- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 100- Bu Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında 1/1/2014 öncesine ait olup ödenmemiş genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar söz konusu süreler için ödenmiş olan primler iade ve mahsup edilmez.”
MADDE 55- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde yer alan “kurumlar.” ibaresi “kurumlar ile katılım bankalarının ortağı olduğu ve katılım bankacılığı ilke ve esaslarına uygun her türlü finansman için kefalet vermek amacıyla kurulan Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketi.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 56- 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiş ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumların sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları için istisna oranı, iştirak payını elinde tutan şirketin yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 50 sine sahip olması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, bu bentte belirtilen diğer şartların sağlanması koşulu aranmaksızın %50 olarak uygulanır.”
- 2) Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan; vergi yüküne ilişkin oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya kurumlar vergisi oranına kadar artırmaya, diğer oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddedeki istisnaların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 57- 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinin; birinci paragrafında yer alan “kazancın %50’si.” ibaresi “kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, %80’i.” şeklinde, üçüncü paragrafında yer alan “%100’e kadar artırmaya” ibaresi “%100’e kadar artırmaya ve Türkiye’ye transfer edilecek kazançtutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 58- 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “farklılaştırmaya yetkilidir.” ibaresi “farklılaştırmaya; birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki vergi kesintisi oranını, işin; kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlara taahhüt edilip edilmemesine ve bunların genel veya özel bütçeli idare kapsamında olup olmamasına, süresine, nev'ine ve yüklenicinin; ana yüklenici, alt yüklenici ya da tam ve dar mükellef olmasına göre ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 59- 5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “artırmaya yetkilidir.” ibaresi “artırmaya; birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki vergi kesintisi oranını, işin; kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlara taahhüt edilip edilmemesine ve bunların genel veya özel bütçeli idare kapsamında olup olmamasına, süresine, nev'ine ve yüklenicinin; ana yüklenici, alt yüklenici ya da tam ve dar mükellef olmasına göre ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 60- 5520 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da bu indirim uygulanır.”
MADDE 61- 5520 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan “31/12/2023” ibareleri “30/6/2024” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(9) Cumhurbaşkanı, bu maddede belirtilen 30/6/2024 tarihini, bitim tarihinden itibaren her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde üç defa uzatmaya, kazanç istisnasını %0’a kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya, istisna oranını; hesap türü, hesapların vadesi ve hesap açılış tarihine göre ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 62- 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “%83’ünden” ibaresi “%93’ünden” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 63- 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2025” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 64- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“kk) Koşullu erişim: Yayın hizmetlerine abonelik veya başka bir yöntemle önceden izin verilmesi yoluyla koşullu olarak erişimi sağlayan her türlü teknik tedbir ve düzenlemeyi,
- ) Net satış: Brüt satışlardan, satış indirimlerinin düşülmesi sonucu kalan tutarı,”
MADDE 65- 6112 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş, sonraki bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve üçüncü fıkrasında yer alan “(ç) bendine” ibaresi “(ç) ve (d) bentlerine” şeklinde değiştirilmiştir.
“d) Koşullu erişim sağlayan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar ve internet platform işletmecilerinin yıllık net satış tutarlarından ayrılacak yüzde birbuçuk paylar.”
MADDE 66- 6112 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin ikinci fıkrasına “yirmisinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “, (d) bendinde öngörülen net satış tutarlarından ayrılacak paylar, elde edildikleri yılı takip eden yılın Temmuz ayı sonuna kadar” ibaresi, “kuruluşlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile internet platform işletmecileri” ibaresi eklenmiş ve altıncı fıkrasında yer alan “ve (ç)” ibaresi “, (ç) ve (d)” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 67- 5/4/2023 tarihli 7452 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Kabul Edilmesine Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1- (1) 31/12/2025 tarihine kadar, 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi kabul edilen yerlerde; kapsamı yapı malzemeleri ve yapım işleriyle sınırlı olmak üzere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya Ticaret Bakanlığınca 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edildiğinin tespit edilmesi halinde, ilgililerine aynı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine göre Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca verilecek idari para cezası on katı olarak uygulanır.”
MADDE 68- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 26 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 69- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 27 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 70- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 29- Kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde yer alan yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ile komisyon, heyet, komite ve benzeri organlarda görev alanlara, ayda dördü geçmemek üzere her bir toplantı için (9000) gösterge rakamına kadar Cumhurbaşkanınca belirlenecek gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda tespit edilecek tutarda, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın huzur hakkı ödenebilir.”
MADDE 71- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 30 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bağlı (VI) cetvel Kanun Hükmünde Kararnameye eklenmiştir.
“Bazı kadrolara karşılık belirlenmesi
EK MADDE 30- Ekli (VI) sayılı cetvelde yer alan devlet memuru kadroları mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından karşılarında gösterilen kadrolara denktir. Bu kadrolarda bulunanlara, karşılık gösterilen kadroda bulunan emsali personele mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları kapsamında yapılan ödemeler aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir.
(VI) sayılı cetvelin 44 ile 45 inci sıralarında yer alanlar 657 sayılı Kanunun 36 nci maddesinin “Ortak Hükümler’' bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendi hükmünden aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar.”
Sıra No |
Kadro |
Denk Alınacak Kadro |
1 |
Yun Hizmetleri Muduru |
Defterdar Yardımcısı |
2 |
Gençlik Hizmetleri Müdürü |
Defterdar Yardımcısı |
3 |
Spor Hizmetleri Müdürü |
Defterdar Yardımcısı |
4 |
Hazine ve Maliye Bakanlığında Teftiş Başkanı |
Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanı |
5 |
Hazine ve Maliye Bakanlığında Teftiş Başkan Yardımcısı |
Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı |
6 |
Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkan Yardımcısı |
Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı |
7 |
Hudut Mülki İdare Amiri |
Vali Yardımcısı |
8 |
İdare ve Denetim Müdürü |
İl Mahalli İdareler Müdürü |
9 |
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı |
Strateji Geliştirme Başkanı |
10 |
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkan Yardımcısı |
Bakanlık Genel Müdür Yardımcısı |
11 |
Rami Kışlası Muduru |
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi Müdürü |
12 |
Tarihi Alsancak Tekel Fabrikası Kültür ve Sanat Merkez Muduru |
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi Müdürü |
13 |
Eğitim Müfettişi |
Maarif Müfettişi |
14 |
Eğitim Müfettiş Yardımcısı |
Maarif Müfettiş Yardımcısı |
15 |
Harp Okulu Sekreteri |
Fakülte Sekreteri |
16 |
Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi Başkanı |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkan Yardımcısı |
17 |
Bölge Liman Başkanı |
Bakanlık Bölge Müdürü |
18 |
Ulusal Deniz Emniyeti Başkanı |
Bakanlık Bölge Müdürü |
19 |
Bölge Liman Başkan Yardımcısı |
Bakanlık Bölge Müdür Yardımcısı |
20 |
Ulusal Deniz Emniyeti Başkan Yardımcısı |
Bakanlık Bölge Müdür Yardımcısı |
21 |
Devlet Arşivleri Başkanlığında ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığında Başkanlık Danışmanı |
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında Başkanlık Müşaviri |
22 |
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında Rehberlik ve Denetim Başkanı |
Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanı |
23 |
Göç İdaresi Başkanı |
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı |
24 |
Göç İdaresi Başkan Yardımcısı |
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı |
25 |
Göç İdaresi Başkanlığında Rehberlik ve Denetim Başkanı |
Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanı |
26 |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında Teftiş Başkanı |
Bağımsız Genel Müdürlük Teftiş Kurulu Başkanı |
27 |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında İstatistik Daire Başkanı |
Gelir İdaresi Daire Başkanı |
28 |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında İstatistik Grup Başkanı |
Gelir İdaresi Grup Başkanı |
29 |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında İstatistik Grup Muduru |
Gelir İdaresi Grup Müdürü |
30 |
İklim Değişikliği Başkanı |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı |
31 |
İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkan Yardımcısı |
32 |
Milli Saraylar Müşaviri |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı İstatistik Müşaviri |
33 |
Köşk ve Kasır Amiri |
Müdür Yardımcısı |
34 |
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı |
35 |
Türkiye Uzay Ajansı Başkan Yardımcısı |
Türkiye İstatistik Kurumu Başkan Yardımcısı |
36 |
Aile Sosyal Destek Uzmanı |
İş ve Meslek Danışmanı |
37 |
Çağrı Karşılama Memuru |
Bilgisayar İşletmeni |
38 |
Gençlik Hizmetleri Memuru |
Yurt Yönetim Memuru |
39 |
İletişim Memuru |
Mütercim |
40 |
Muhabir |
Uzman (GİH) |
41 |
Sınav Hizmetleri Görevlisi |
Uzman (GİH) |
42 |
Spor Uzmanı |
Uzman (GİH) |
43 |
Yönetmen |
Uzman (GİH) |
44 |
Bakanlıklar dışındaki kurumlarda Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ünvan itibarıyla ilk kez ihdas edilen ve ek 24 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamında yer alan memur kadroları |
İlgisine göre Bağımsız Genel Müdürlük Müfettişi / Bağımsız Genel Müdürlük Müfettiş Yardımcısı |
45 |
Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ünvan itibarıyla ilk kez ihdas edilen ve ek 24 üncü maddenin üçüncü fıkrası kapsamında yer alan memur kadroları |
İlgisine göre Ürün Denetmeni / Ürün Denetmen Yardımcısı |
MADDE 72- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 35 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle ile maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“2) (1) numaralı alt bent kapsamında yer almayanlar, bu bent kapsamındaki kadro, pozisyon ve görevlerde toplam en az üç yıl görev yapmış olmaları halinde görevden alındığı veya görevinin sona erdiği kuruma ait idari uzman unvanlı kadro veya pozisyonlara,” “Bu fıkranın (a) ve (c) bentlerine göre yapılacak atamalar ve ödemelere ilişkin sürelerin hesabında ek 37 nci madde kapsamına giren kadro, pozisyon ve görevlerde geçirilen süreler de aynı usul ve esaslar çerçevesinde dikkate alınır.”
“Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.”
MADDE 73- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37 nci maddesinin birinci fıkrasına “ilişkili kuruluşları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı” ibaresi ve maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda, ek göstergesi bakanlık genel müdürü dengi ve üzeri olup ek 35 inci madde kapsamına girmeyen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanlar hakkında da mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve bu bende bağlı hükümleri, bunların atamalarının kurumlarının ilişkili olduğu bakanlık kadrolarına yapılması suretiyle uygulanır.
Mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi ile dördüncü fıkra kapsamına girenler hakkında anılan alt bent hükümleri, bunların kurumların idari uzman unvanlı kadro veya pozisyonlarına atanması suretiyle uygulanır.
Bu madde ile ek 35 inci madde kapsamında atama yapılan idari uzman unvanlı kadro ve pozisyonlar mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından ek 10 uncu madde kapsamına dahil idarelerin merkez teşkilatlarına ait mali hizmetler uzmanı ünvanlı kadroya denktir.”
MADDE 74- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 38 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.”
MADDE 75- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki kurumlarda görev yapan ve mali haklarının belirlenmesinde ek 11 inci maddenin yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri esas alınanlara fiilen yapılması öngörülen her türlü ödemeler toplamı net tutarının, herhangi bir nedenle ek 11 inci maddeye göre ödenmesi öngörülen her türlü ödemeler toplamı net tutarına eşit duruma geldiği veya daha düşük kaldığı tarihten itibaren bunların mali hakları ek 11 inci maddeye göre belirlenir.”
MADDE 76- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇÎCİ MADDE 44 - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Ek 26 nci ve ek 27 nci maddeler kapsamında istihdam edilenlerden 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi uyarınca haklarında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden bir ay içinde kurumlarına başvuruda bulunmaları halinde, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettirilir ve bunlar emeklilik hakları bakımından emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir. Bu şekilde geçen süreler ilgililerin kıdem aylıkları ile 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68 inci ve mülga ek 73 üncü maddelerinde belirtilen sürelerin hesabında dikkate alınır ve bunların emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademeleri genel hükümler çerçevesinde yükseltilmeye ve ilerletilmeye devam olunur. Bunlardan bir ay içinde kurumlarına başvuruda bulunmayanlar söz konusu bir aylık sürenin sona erdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ek 26 nci ve ek 27 nci maddeler kapsamında istihdam edilenlerden 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümleri uygulananlar ise, taleplerine bakılmaksızın, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.
Bu madde uyarınca 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilgili mevzuatı uyarınca ödenecek iş sonu tazminatına veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla ödenecek tazminata hak kazanmada ve bunların hesabında, emekli ikramiyesine esas hizmet süreleri de dikkate alınır.
Türk Akreditasyon Kurumunda 29/8/2023 tarihi itibarıyla 5 510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak Ek 26 nci ve ek 27 nci maddeler uyarınca istihdam edilenlerin, mezkur tarihten bu maddenin yürürlük tarihine kadar (bu tarih dahil) olan dönemde geçen sigortalılık süreleri, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçmiş sayılır. Bunlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu görevleri devam edenler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanır.”
MADDE 77- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇÎCİ MADDE 45- 9/7/2018 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemde görevden alınan veya görevi sona eren kamu görevlilerinden;
- Bu maddeyi ihdas eden kanunla ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasına eklenen cümle hükmünden yararlanmak isteyenler kurumlarına bir ay içerisinde başvurmaları halinde ilgili şartları karşılamaları kaydıyla söz konusu düzenlemelerden yararlanır ve bunların atamaları mezkûr maddenin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki diğer hükümleri esas alınarak yapılır. Ancak bunlardan hakkında mülga ek 18 inci maddenin üçüncü fıkrası ve/veya
ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının beşinci cümlesi uyarınca önceki görevine ait ödeme unsurları esas alınmak suretiyle ödeme yapılmış olanlar bakımından bu süreler, bu maddenin uygulanmasında ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının beşinci cümlesinde öngörülen iki yıllık süreden düşülür.
- Hakkında mülga ek 18 inci madde hükümleri uygulanmamış olmak kaydıyla ek 37 nci maddenin beşinci fıkrası kapsamına girenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde kurumlarına başvurmaları halinde ek 37 nci madde hükümlerinden yararlanır.
Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla ek 35 inci ve ek 37 nci maddeler kapsamındaki kadro, pozisyon veya görevlere atanmış olup toplamda en az üç yıl görev yapmış olanlar hakkında; ilgisine göre ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümleri ile ek 37 nci maddenin altıncı fıkrası dikkate alınmaksızın mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümleri uygulanır.
Ek 30 uncu madde ile ekli (VI) sayılı Cetvel kapsamında mali ve sosyal haklarına ilişkin denklikleri belirlenenlerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mali hakları hususunda geçici 12 nci madde veya ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulananlar hakkında anılan düzenlemelerin uygulanmasına devam edilir.”
MADDE 78- 26/9/2011 tarihli ve 65 5 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“b) Hangi hallerde uygulanacağını ve miktarını açıkça belirtmek kaydıyla; Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü bir milyon Türk Lirasına kadar, Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü ve Denizcilik Genel Müdürlüğü beş milyon Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulaması öngörmek ve ihlal edenlere belirlenen miktarda idari para cezası karar tutanağı düzenlemek veya düzenletmekle görevli ve yetkilidirler.”
- 2) Sürücüsünün tabiiyetine bakılmaksızın yabancı plakalı karayolu taşıtları için birinci fıkra kapsamında uygulanacak olan idari para cezaları, tebligat şartı aranmaksızın sürücüsü bilgilendirilmek suretiyle tahsil edilir. Cezalar tahsil edilmeden, cezaya muhatap yabancı plakalı taşıtın ülkeyi terk etmesine izin verilmez. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bakanlıkça müştereken altı ay içinde belirlenir. Uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.”
MADDE 79- Bu Kanunun;
- 1 inci, 2 nci, 3 üncü, 15 inci, 25 inci, 27 nci, 28 inci, 3 8 inci ve 46 nci maddeleri 1/1/2024 tarihinde,
- 7 nci, 9 uncu ve 55 inci maddeleri 1/1/2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 8 inci, 10 uncu, 56 nci, 57 nci ve 60 inci maddeleri 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
ç) 21 inci ve 26 nci maddeleri Kanunun yayımı tarihinden sonra çıkılan ihalelere uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 30 uncu, 32 nci ve 33 üncü maddeleri yayımını izleyen ayın başında,
- 54 üncü maddesi 31/12/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, f) Diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 80- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Benzer Haberler
Hasan Yücel’in Genel Müdürü olduğu TÜMAD madencilik üç ödülü birden aldı
Sağlık Bakanlığı 13 uzman yardımcısı alacak
İşçinin hangi miktardaki devamsızlığı halinde iş akdi tazminatsız fesih edilebilir?
ALES/3 sınav sonuçları açıklandı
TÜİK’in formülüyle asgari ücret 50 bin 129 TL’ye ulaşıyor
Taşeron işçi komisyonda asgari ücret ile nasıl geçinemediğini anlatacak?
Resmi Gazete'de bugün (06.12.2024)
Çiftçi ve esnafa destekler devam edecek! Bakanlık iddialara yanıt verdi