Telefon
WhatsApp
TİHEK'ten engelli eş nedeniyle öğretmenin nakil talebine ilişkin kritik karar
300 X 250 Reklam Alanı

I.BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, Giresun merkezde çalışan başvuranın engellilik durumunun dikkate alınmayarak eşinin merkezde görevlendirilmesi talebinin reddedilmesinin ayrımcılık teşkil ettiği iddiasına ilişkindir.

II.İNCELEME SÜRECİ
2. Başvuran, başvuru dilekçesinde özetle;
a. %48 oranında engelli olduğunu,Giresunmerkezde kamu görevlisi olarak çalıştığını,
b. 16/10/2022 tarihinde evlendiğini ve eşi S. T.’nin Giresun’un … ilçesinde …Anadolu İmam HatipLisesinde…öğretmeni olarak çalıştığını,
c. Eşinin 2/11/2022 tarihinde aile bütünlüğü gerekçesiyle … Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü aracılığıyla Giresun merkezde veya …, … ilçelerinde görevlendirilmesi talebinde bulunduğunu, 2/12/2022 tarihinde Giresun Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirtilen ilçelerde ilgili branşta öğretmen ihtiyacının olmaması sebebiyle taleplerinin reddedildiğini,
ç. Kendisinin ise 14/2/2023 tarihinde aynı talep ile dilekçe sunduğunu, 24/2/2023 tarihinde Giresun İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından … ilçesinde … öğretmeni ihtiyacının olması sebebiyle taleplerinin reddedildiğini,
d. Böylelikle taleplerinin karşılanmadığını, eşinin her gün toplamda 300 km’lik yol gidip geldiğini ve bu durumun aile bütünlüklerini etkilediğini, sağlık sorunlarının baş gösterdiğini belirtmekte ve eşinin merkezde görevlendirilmesinitalep etmektedir.
3. MuhatapGiresun İlMilliEğitimMüdürlüğündenalınan yazılı görüşteözetle;
a. Görevlendirilmenin talep edildiği Giresun il merkezinde söz konusu branşa yönelik öğretmen ihtiyacının bulunmadığını, buna ek olarak S. T.’nin görev yaptığı … ilçesinde başka … öğretmeninin bulunmadığını,
b. Yer verilen gerekçeler nedeniyle talebin karşılanamayacağı aksi takdirde eğitim ve öğretimin olumsuz etkileneceği,sınav hazırlığındaolanöğrencilerinmağdurolacağınınanlaşıldığını,
c. S. T.’nin eşi T. T.’nin Giresun il merkezinde … Müdürlüğünde kamu görevlisi olarak çalıştığını, ilgili Müdürlüğün yapılanmasında ilçe teşkilatlarının da bulunduğunu böylelikle … ilçesine görevlendirme talebinde bulunabileceğini ve ilçede öğrenim gören öğrencilerin mağdur olmayacağını belirtmektedir.
4. Muhatabın yazılı görüşüne karşı başvuran tarafından sunulan yazılı görüşte özetle;
a. Eşinin görev yerinin … ilçesine alındığını, 2023 yaz döneminde Giresun il merkezinde Proje Okullarında … öğretmeni tercihinin açıldığını bu nedenle merkezde öğretmen ihtiyacının geliştiğinin anlaşıldığını,
b. 2023 yaz döneminde eşine mazeret tayini tercih hakkının verilmediğini bu nedenle eş durumundan kaynaklı mazeret tayini başvuru imkanının bulunmadığını,
c. Tedavisinin Giresun il merkezi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Romatoloji bölümünde devam ettiğini ve başka birilçede bu bölümün yer almadığını,
ç. Hem eş durumu hem sağlık durumu mazeretlerinin göz önüne alınarak eşinin Giresun il merkezinde görevlendirilmesinitalep etmektedir.

III.İLGİLİMEVZUAT

5. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘‘Kanun önünde eşitlik’’ başlıklı 10’uncu maddesi şöyledir:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir… Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
6. Anayasa’nın “Özel hayatın gizliliği ve korunması” başlıklı 20’nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel  hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.”
7. 20/4/2016 tarihli ve 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı2’ncimaddesininilgilihükmüşöyledir:
“Bu Kanunun uygulanmasında; … i) Makul düzenleme: Engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, mali imkânlar nispetinde, ölçülü, gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri … ifade eder.’’
8. 6701 sayılı Kanun’un “Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci ve ikincifıkralarışöyledir:
“Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır.”
9. Mezkûr Kanun’un “Ayrımcılık türleri” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde makul düzenleme yapmama,Kanun kapsamına giren ayrımcılık türleri arasında sayılmıştır. 
10. Kanun’un‘‘Ayrımcılıkyasağınınkapsamı’’başlıklı5’incimaddesininbirincifıkrasışöyledir:
“Eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, turizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan ya da bu hizmetler hakkında bilgi almak isteyen kişi aleyhine ayrımcılık yapamaz. Bu hüküm kamuya açık hizmetlerin sunulduğu alanlar ve binalara erişimi de kapsar.’’
11. Kanun’un ‘‘Kurumun görevleri’’ başlıklı 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde Kurumun, “ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmekle görevli olduğu” düzenlenmiştir.
12. Kanun’un “Başvurular” başlıklı17’ncimaddesininikincifıkrasışöyledir:
‘İlgililer, Kuruma başvurmadan önce bu Kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep eder. Bu taleplerin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde Kuruma başvuru yapılabilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şartı aramadan başvuruları kabul edebilir.’’
13. 24/11/2017 tarihli ve 30250 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Başvuru hakkı” başlıklı 30’uncumaddesişöyledir:
“Eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, turizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerinin, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan ya da bu hizmetler hakkında bilgi almak isteyen her gerçek veya tüzel kişi, ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiası ile Kuruma başvurma hakkına sahiptir…”
14. MezkûrYönetmelik’in “Başvurunun konusu” başlıklı 31’incimaddesişöyledir:
“Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu kapsamında cinsiyet, ırk, renk, din, dil, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaştemellerine dayalı ayrımcılık yasağı ihlalleri başvurunun konusunu oluşturur.”
15. Yönetmelik’in ‘‘Karartürleri’’ başlıklı 65’incimaddesişöyledir:
“Kurum, yapılan başvuru veya resen inceleme kapsamında yaptığı inceleme ve araştırma sonucunda incelenemezlik kararı, gerekçeli kabul edilmezlik kararı, gönderme kararı, ihlal kararı, idari yaptırım kararı, uzlaşma kararı, ret kararı ve karar verilmesine yer olmadığına dair karar verir.’’

IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

16. 6701 sayılı Kanun’un “Başvurular” başlıklı 17’nci maddesinin birinci fıkrası “Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi Kuruma başvurabilir.” hükmünü haizdir. Başvuranın dilekçesinden 6701 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ayrımcılık temellerinden engellilik temeli ile bağlantılı olarak ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mezkûr Kanun’un 17’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise ‘‘İlgililer, Kuruma başvurmadan önce bu Kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep eder.

Bu taleplerin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde Kuruma başvuru yapılabilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şartı aramadan başvuruları kabul edebilir.’’ Bu kapsamda başvuranın Kuruma başvurmadan önce Kanun’a aykırı olduğunu iddia ettiği uygulamanın düzeltilmesini Giresun Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünden talep ettiği ancak sorununa çözüm bulamadığı anlaşıldığından ilgili tarafa başvuru şartının yerine getirildiği değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, başvurununKurumumuzca esastan incelenebilecek bir başvuru olduğu değerlendirmesine varılmıştır.
17. Somut olayda başvuran; %48 engelli olduğunu ve Giresun il merkezinde kamu görevlisi olarak çalıştığını belirtmekte ve 16/10/2022 tarihinde evlendiği eşi S. T.’nin, kendisinin engel durumu ve evlilik birliğinin sağlanması hususu göz önüne alınarak Giresun il merkezinde görevlendirilmesini talep etmektedir. Başvuran, konu dâhilinde Giresun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne  yaptığı başvurulardan olumsuz sonuç alması nedeniyle engellilik temelinde ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasında bulunmaktadır.
18. Ayrımcılık yasağı, uluslararası insan hakları hukukunun temelinde yer almakta ve pek çok uluslararası insan hakları sözleşmesinde özel olarak düzenlenmektedir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin (İHEB) 2’nci maddesi şöyledir: “Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden
yararlanabilir.” Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin (MSHS) 2’nci maddesine göre “Herkes yasalar önünde eşittir ve hiçbir ayrım gözetilmeksizin yasalarca eşit derecede korunur. Bu bakımdan yasalar her türlü ayrımı yasaklayacak ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler gibi her bağlamda ayrımcılığa eşit ve etkili korumayı temin edecektir.” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 14’üncü maddesine göre ise; “Bu Sözleşme’ de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan güvence altına alınır.’’ 
19. “Engelli” kavramı, Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'de (EHİS) “Diğer bireylerle eşit koşullar altında topluma tam ve etkin bir şekilde katılımlarının önünde engel teşkil eden uzun süreli fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal bozukluğu bulunan kişileri içermektedir.” şeklinde açıklanmakta; 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde ise ‘‘Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey’’ olarak tanımlanmaktadır. 6701 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde de yukarda zikredilen ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile örtüşen engelli tanımına yer verilmiştir.Başvuranın, başvuru dilekçesinin ekinde sunduğuErişkinleriçinEngellilikSağlık  Kurulu Raporu’na göre %48 oranında ortopedik engeli olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede başvuran, 6701 sayılıKanun'da yer verilen engelli tanımı kapsamında yer almaktadır.
20. EHİS’in “Ayrımcılık yapılmaması ve eşitlik” başlıklı 5’inci maddesinde “Taraf Devletler herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve ayrımcılığa uğramaksızın hukuk tarafından eşit korunma ve hukuktan eşit yararlanma hakkına sahip olduğunu kabul eder. Taraf Devletler engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığı yasaklar ve engellilerin herhangi bir nedene dayalı ayrımcılığa karşı eşit ve etkin bir şekilde korunmasını güvence altına alır. Taraf Devletler eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tüm adımları atar. Engellilerin fiili eşitliğini hızlandırmak veya sağlamak için gerekli özel tedbirler işbu Sözleşme amaçları doğrultusunda ayrımcılık olarak nitelendirilmez.” ifadeleriyleengelliliğedayalıhertürlüayrımcılıkyasaklanmıştır.
21. 5378 sayılı Kanun'un "Ayrımcılık" başlıklı 4/A maddesi şöyledir: "Doğrudan ve dolaylı ayrımcılık dâhil olmak üzere engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık yasaktır. Eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tedbirler alınır. Engellilerin hak ve özgürlüklerden tam ve eşit olarak yararlanmasını sağlamaya yönelik alınacak özel tedbirler ayrımcılık olarak değerlendirilemez."
22. Başvurunun konusu başvuranın eşinin görev yerinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çalışan öğretmenlerin atama ve yer değiştirmeleri, 17/4/2015 tarihli ve 29329 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndedüzenlenmektedir.
23. Mezkûr Yönetmelik’in “Mazeret ve engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler” başlıklı 49’uncu maddesinde, “Öğretmenlerin; aile birliği,sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeleri hakkında, Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkinYönetmelikhükümleriuygulanır.Ancak;
(...)
ç) Aile birliği mazereti ile engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler, yarıyıl ve yaz tatillerinde yapılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
24. 25/6/1983 tarihli ve 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in “Engellilik Durumuna Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı Ek Madde 3 hükmünde “İlgili mevzuatına göre alınan sağlık kurulu raporunda en az yüzde kırk oranında engelli olduğu belirtilen memurlar ile ağır engelli raporlu eşi veya bakmakla yükümlü olduğu birinci derece kan hısımları bulunan memurlar engellilik durumundan
kaynaklanan gerekçelere dayalı olarak yer değiştirme talebinde bulunabilir. Bu kapsamdaki talepler bu Yönetmelikte yer alan kısıtlayıcı hükümlere tabi olmaksızın kurumların kadro imkânları ve teşkilat yapıları dikkate alınarak karşılanır ve bu haktan bir defadan fazla yararlanılamaz. Memurun kendisinin veya birlikte yaşadığı eşi ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının engellilik durumunun tedavisi sebebiyle yer değişikliğini talep etmesi halinde, yer değiştirme suretiyle atama yapılacak yerin, memurun ve bu fıkra kapsamındaki yakınlarının engellilik durumuna uygun olması esastır. Engellilik durumu devam ettiği sürece kurumlarca isteği dışında memurun yeri değiştirilmez. Engellilik durumu ortadan kalkan memurlar hakkında bu Yönetmelikte yer alan diğer hükümler uygulanır.” düzenlemesiyer almaktadır. 
25. Muhatap Kurum; başvuranın eşinin görev yerinin değiştirilmesi talebine ilişkin olarak, talebin sunulduğu tarihte … ilçesinde başka … öğretmeninin bulunmadığı ve bu durumun ilçede yer alan öğrencilerin eğitim ve öğrenim sürecini olumsuz etkileyeceğini belirtmektedir. Buna ek olarak, başvuranın da bir kamu personeli olduğu belirtilerek, eşinin çalıştığı ilçede görevlendirilme talebinde bulunabileceği önerisinde bulunulmaktadır. Başvuran tarafından ise engel durumu nedeniyle tedavi gördüğü Romatoloji bölümününsadeceGiresunilmerkezindebulunduğubelirtilmiştir.
26. Başvuranın aile birliğinin sağlanmasına yönelik talebi, 6701 sayılı Kanun’da sayılan ayrımcılık temelleri kapsamında yer almamaktadır. Fakat başvuranın bildirdiği engel durumu Kanun kapsamında sayılan temeller arasındadır. Bu nedenle başvuranın aile birliğine yönelik talebi değerlendirmeye alınmayaraksadece engellilik temelinde incelemeye gidilecektir.
27. Kişinin kamu görevlisi olması birtakım ayrıcalıkların yanında katlanılması gereken külfet ve sorumlulukları da içermektedir. Kişiler kamu görevine kendi rızaları ile katılmakta bu nedenle ayrıcalık, külfet ve sorumlulukları kabul etmiş sayılmaktadır (AYM, Ayşe Nortçu, B. No: 2019/39998, 8/12/2022, para. 23).
28. Kamu görevlilerinin atanması ve yer değişikliği İdarenin takdir yetkisi kapsamındadır. AYM, bu hususu kabul etmekle birlikte incelemesinde; İdarenin takdir yetkisini kullanırken, devletin pozitif yükümlülüklerinin dikkate alınmasını ve kamu görevlisinin menfaatleri ile idarenin ihtiyaçları arasında makul bir dengenin sağlanmasını aramaktadır (AYM, Ayşe Nortçu, B. No: 2019/39998, 8/12/2022, para. 28).
29. Somut olayda başvuran ve eşi 2022 yılının Kasım ayında evlenmiştir. Bu tarihten bir ay sonrasından itibaren Giresun il merkezi veya merkeze yakın ilçelere olmak üzere yer değişikliğine ilişkin çeşitli kanallar aracılığıyla muhataba başvurularda bulunulmuştur. Başvuranın Kurumumuza son yazılı görüşünü bildirdiği 23/8/2023 tarihinde ise eşinin Giresun ili … ilçesinde görevlendirildiği anlaşılmaktadır.
30. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında ayrımcılık; objektif ve makul bir neden olmaksızın, aynı durumdaki kişilere farklı muamelede bulunulması olarak tanımlanmıştır (AİHM, Willis/Birleşik Krallık, B. No: 36042/97, 11/6/2002, para. 48 ve AİHM, Okpisz/Almanya, B. No: 59140/00, 25/10/2005, para. 33). Ancak AİHM’e göre 14’üncü madde devletlere, “varolan eşitsizlikleri” gidermek için gruplara farklı davranmayı yasaklamamaktadır; bundan dolayı bazı şartlarda objektif ve mantıklı bir haklılık olmadan eşitsizliği gidermek için farklı muamelenin yapılmaması söz konusu hükmün ihlaline neden olabilmektedir. Bir başka deyişle Sözleşme'de güvence altına alınan haklardan yararlanırken ayrımcılığa uğramama hakkı; nesnel ve makul bir gerekçe olmaksızın, devletlerin durumları önemli ölçüde farklı olan kişilere farklı muamele etmemesi halinde de ihlal edilmektedir (AİHM, Belçika Dil Davası/Belçika, B. No: 1474/62, 23/7/1968, para. 10, 34; AİHM, Thlimmenos/Yunanistan [BD], B. No: 34369/97, para. 44; AİHM, Stec ve diğerleri/Birleşik Krallık [BD], B. No: 65731/01, para. 51).
31. Bu kapsamda Kurum mevzuatında yer alan ayrımcılık türlerinden biri de “makul düzenleme yapmama”dır. Makul düzenleme; Engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, mali imkânlar nispetinde, ölçülü, gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri ifade etmektedir. EHİS'in 2’nci maddesine göre makul düzenlemenin gerçekleştirilmemesi; gerekli, uygun değişiklik ve düzenlemelerin (ölçüsüz veya aşırı bir yük getirmeyen) gerçekleştirilmediği ve bunların bir insan hakkı veya temel bir özgürlükten eşit yararlanılmasını veya uygulanmasını sağlamak için gerekli olması halinde söz konusu olmaktadır (BM Engelli Hakları Komitesi Genel Yorum No.6 (2018), para. 18/c). Ayrımcılık yasağının kapsamı çerçevesinde, hizmetlerin planlanması, sunulması ve denetlenmesinden sorumlu olan kişi ve kurumlar, farklı engelli grupların ihtiyaçlarını dikkate almakla ve makul düzenlemelerin yapılmasını sağlamaklayükümlüdür.
32. Bu bağlamda yer değişikliğine ilişkin talebin İdarenin takdir yetkisinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, başvuranın engel durumu ve tedavisini başka bir ilçede sağlayamayacağı göz önüne alınarak başvuranın eşinin görev yeri değişikliği talebine ilişkin makul bir düzenlemenin sağlanmasının gerektiği değerlendirilmektedir. Bu noktada, İdarenin 2023 yılı içerisinde Giresun il merkezinde olmasa da başvuranın eşinin görev icra ettiği … ilçesinden Giresun il merkezine daha yakın bir ilçede görevlendirmesini sağladığı anlaşılmaktadır. … ilçesinin Giresun il merkezine olan uzaklığı araba ile yaklaşık olarak 40 dakika sürdüğü ve 42 km olduğu anlaşılmaktadır.
33. Sonuç itibarıyla, dosya mevcudunda yer alan bilgi ve belgeler, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile birlikte ele alındığında; başvuranın %48 oranında engelinin bulunduğu, engelliliğine ilişkin raporda bağımlılık değerlendirmesinde “bağımsız” olarak belirtildiği hususları dikkate alındığında;
İdarenin ihtiyaçlar ve talep karşısında uygun bir denge sağladığı, gerçekleştirilen yer değişikliği kararının makul bir düzenleme teşkil ettiği değerlendirildiğinden ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği kanaatine varılmıştır.
V. KARAR
A. BaşvurudaAYRIMCILIKYASAĞIİHLALİYAPILMADIĞINA,
B. Kararın taraflara tebliğine ve KAMUOYUNA DUYURULMASINA,
C. Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesine başvurulabileceğine,
5/9/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!