Türkiye’de Kamu Personel Sistemi: Sorunlar, analiz ve çözüm önerileri
Yeni Şafak yazarı Ahmet Ünlü'nün yazısı...
Uzun süredir Türkiye’de uygulanan kamu personel sistemi hakkında yazıyor ve öneriler sunuyoruz. Ancak gelinen noktada çok fazla mesafe alındığını söyleyemeyiz. Milyonlarca memur hakkında halen 1965 tarihinde hazırlanan ama maddelerinin büyük bir çoğunluğu daha hayata geçirilmeden 1970 yılında (86 maddesi) değiştirilen veya kaldırılan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanmaktadır. Bu yazımızda kamu personel sistemindeki sorunları ve çözüm önerilerini açıklamaya çalışacağız.
Kamu Personel Sistemindeki acil çözüm bekleyen temel sorunlar ve çözüm önerileri
Kamu personel sistemindeki sorunlara ve çözüm önerilerine dokuz başlıkta yer vermeye çalışacağız.
1- Mevzuatın eskiliği: 1965’ten beri yapılan değişiklikler yetersiz, dijitalleşme ve modern hizmet anlayışı mevzuata yeterince yansımıyor. Bu nedenle 657 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatın acilen masaya yatırılarak 21’inci yüzyıl anlayışıyla yenilenmesi gerekiyor. Bu konudaki örnekleri sıklıkla verdiğimiz görülecektir. 657 sayılı Kanunda halen birçok maddenin uygulama alanı olmadığını örneklerle açıklamıştım.
Kamu hizmetlerinin niteliği ve vatandaş beklentileri değişirken, mevzuat ve uygulamada bu değişime uyum sağlanamamış olması çok büyük bir handikaptır.
Sistemdeki adaletsizlik algısı, liyakat eksikliği, statü karmaşası ve performans sorunlarının rahatsızlık oluşturmasının altında bu sorun yatmaktadır. Mevzuat eksikliği giderilerek klasik kamu personel anlayışından modern insan kaynakları yönetimi yaklaşımına geçiş sağlanarak yapısal reform, insan odaklı yönetim ve kurumsal kapasite/dijitalleşme merkeze alınmalıdır.
2- Liyakat sorunu: Nereden bakılırsa bakılsın liyakat sisteminde ciddi bir sorun yaşandığı görülüyor. Eğitim, tecrübe, ehliyet ve ahlaki dörtlünün bir araya getirilmesi için mekanizma kurulmalıdır.
Mevcut sınav sistemi ve sistemin açıkları liyakat sorununa çözüm için harekete geçilmesini zorunlu hale getiriyor. Alt düzey kadrolara atamaların üst düzey kadrolara atanmadan daha zor hale getirilmesi ciddi bir sistemsel açık olarak karşımıza çıkmaktadır. Halbuki yukarıda doğru çıkıldıkça atamanın zorlaşması gerekmektedir. Daha açık ifade etmemiz gerekirse şef kadrosuna atanmak genel müdür kadrosuna atanmaktan daha zor hale gelmiştir. Halbuki tam tersi bir durumun olması gerekmektedir.
3- Kurumsal dağınıklık: Devlet Personel Başkanlığının kaldırılması sonrasında karmaşa her geçen gün kendini hissettirmektedir. Benzer şekilde Devlet Planlama Teşkilatı kaldırıldı ama ondan daha güçlü bir kurum olan Strateji ve Bütçe Başkanlığı kuruldu. Ancak Devlet Personel Başkanlığı sonrasında ise sistem adeta dağıldı ve acilen toparlanması gerekiyor.
Sendikalarla da görüştüğümde bu sorun gündemdeki ilk sırayı koruyor. Elbette kurumlar açılır, kapanır ve bunların açılıp kapanması ilahi buyruk gereği değildir. Ancak bir kurum kapatılırken daha iyisi kurulmazsa mevcuttaki sorunlar katlanarak büyür ve devam eder.
Şu ana kadar hiçbir kişi DPB’nin niçin kapatıldığını açıklamadı. Çünkü bu Kurumun kapatılmasının hiçbir rasyonel temeli yoktu. Bu nedenle de kurumlar arası farklı uygulamalar ve koordinasyonsuzluk her geçen gün artıyor ve kurumlar çözüm için muhatap bulmakta zorlanıyor.
4- Ücret adaletsizliği ve statü karmaşası: Ücret adaletsizliği ve ücretlerdeki dağınıklık her geçen gün artarak devam ediyor. Sistemde adeta bir karmaşa hakim hale geldi.
Aynı işi farklı pozisyonlarla yapanlar arasındaki ücret farklılığı sistemin en büyük açığı haline geldi. Adeta personeller birbirlerinin maaşını sorgulamaya başladı ve keşkeler havada uçuşur oldu. Sendika başkanlarının işçi maaşlarını emsal göstererek yaşanan ücret adaletsizliğine çözüm ister hale gelmesi dahi bu durumu gözler önüne sermektedir.
Bir işi hem memur hem sözleşmeli hem geçici personel ve hem de işçiler yapıyor. Böyle olunca da ücret farklılığı kaçınılmaz hale geliyor. Çünkü her statünün maaşının belirlenme usulü ve sağladığı haklar farklıdır.
Kamudaki istihdam türlerinin sadeleştirilmesi sağlanarak yaşanan karmaşanın sonlandırılması gerekmektedir.
5- Personel dengesizliği: Norma kadro yapılmaması, aile birliği, merkez taşra ayrımı, taşrası olmayan kurumlar gibi nedenlerden dolayı bazı birimlerde personel sıkıntısı yaşanırken bazılarında da fazlalık yaşanmaktadır. Emniyet ve askeri kurumlarda katı hiyerarşi ve sıkı kurallardan dolayı personel dengesizliği yaşanmazken sivil kurumlarda ciddi bir personel dengesizliği ile karşılaşılmaktadır.
Norm kadro çalışmalarının yapılmamasının bu durumda etkisi çok büyüktür. Norm kadro çalışması olan kurumlarda ise farklı saikler sistemde azda olsa sorunlar oluşturmaktadır.
Mevzuat gereği becayiş uygulamasının sadece aynı kurumda uygulanması ve bu konuda mevzuat değişikliği yapılmaması sorunları çözme yerine daha da katmerleştirmektedir.
6- Norm kadro uygulanmaması: Uzun süredir gündeme getirmemize rağmen norm kadro uygulaması rafa kaldırılmış ve bir dahada inmemiştir. Halbuki norm kadro çalışmaları kurumların yapısını ortaya koymakta ve yaptıkları işleri analiz etmektedir. Bu çalışmanın temeli iş analizine ve görev tanımına dayanmaktadır. Bu konuda maalesef sesimizi duyuramadık.
7- Daire başkanı ve üstü kadrolara atamalardaki sorunlar: Daire başkanı ve üstü kadrolara yapılan atamalardaki mevzuat esnekliği sistemde çok büyük bir açık oluşturmuştur. Bu durum daire başkanı, eşiti ve üstü kadroları sınavsız kadrolara geçişte sıçrama tahtası haline getirmiştir. Oluşan adaletsizlik algısı kurumları adeta kaynayan kazan haline getirmiştir.
Daha önceki yazılarımızda toplamda 2 veya 3 bin kişilik daire başkanı ve üstü kadroların masaya yatırılması ve sonucun analiz edilmesi gerektiğini belirtmiştik. Sistemin bu sıkleti taşımadığı küçük bir araştırmada hemen görülecektir.
8- Emeklilik sistemindeki sorunlar: 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 17 yıl geçti ve bazı personeller 5510 sayılı Kanuna tabi olarak emekli olmaya başladılar. Ortaya çıkan sonuç ise ciddi bir rahatsızlık oluşturmaktadır. 5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla 5510 sayılı Kanuna tabi olanlardan aynı unvanlı iki memurun emekli maaşı arasında çok ciddi fark oluşmuştur ve bundan sonra da oluşacaktır.
Henüz yol yakınken bu duruma çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
9- Kurumsal hafıza kaybı: Bazı kurumlarda çok ciddi kurumsal hafıza kaybı yaşandığı görülüyor. Bu sorunun masaya yatırılması kaçınılmazdır. Aksi takdirde geçmişte uygulanıp da sakıncalı olduğu görülen birçok proje tekrar yeni bir şey gibi hayata geçirilmeye çalışılır ve kimsenin de haberi olmaz.
Benzer Haberler
Türkiye’de Kamu Personel Sistemi: Sorunlar, analiz ve çözüm önerileri
15 Kasım'a kadar aracına taktırmayan 5 bin 856 TL ceza ödeyecek
Akaryakıta tarihi zam! Bu gece pompaya yansıyacak
Tarım ve Orman Bakanlığı 15 Müfettiş Yardımcısı Alacak.
Merkez Bankası Ekim ayı faiz kararını açıkladı
EGM açıkladı! İşte polis memurlarının alacağı promosyon
Akaryakıtta tabela değişti: Motorine indirim geldi
Asgari ücret toplantı takvimi belli oluyor.